menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kayyum Bakan zor durumda

7 0
11.11.2025

2023 yılında gerçekleşen cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası kurulan kabinede seçimin galibi olan şahsın pek de içine sinmeden göreve getirdiği biri idi “Hazine ve Maliye Bakanı” pek de içine sinmeden göreve getirmiş daha doğru bir ifade ile göreve getirmek zorunda kalmıştı. Bahse konu şahıs cumhurbaşkanlığı seçimini kazanan şahsın tercihi değil, küresel finans sisteminin dayatması sonucu atanmıştı o göreve. Bu nedenle kendisine “Kayyum Bakan” yakıştırmasını yapmıştım daha göreve geldiği gün itibarı ile.

Neden böyle olmuştu? Hatırlayalım.

Dinsel referanslar gerekçe gösterilerek politika faizleri düşürülmüş, kolay elde edilebilen TL sayesinde harcamalar artmış ancak TL cinsinden tasarruf yapılma olanağı nerede ise ortadan kalkmıştı bu politikanın bir sonucu olarak. Bunun karşılığında da yabancı paraya rağbet artmış ve TL yabancı paralar karşısında sürekli değer kaybetmeye başlamıştı. Enflasyon e’ler seviyesinde seyretmekte, tasarruf edecek parası olan da ucuz kredi elde edip bir miktar para bulan da yabancı paranın peşinde koşmaya başlamıştı.

Bu durumda yabancı para bulmak zorlaştı. Ülkedeki enflasyonist ortam ve güven vermeyen ekonomik iklim de yabancı yatırımcıyı tedirgin etmişti. Bu ortamda ülkeye para girmesi de zorlaştı. Ekonominin çarklarının yavaş da olsa dönmesi için gereken para bulunamayınca, işler iyice sarpa sarmış memleket eski başbakanlardan Bülent Ecevit’in ifadesi ile “yetmiş sente muhtaç” duruma gelmişti. Böyle bir durumda siyasi iktidar değişir normal koşullarda. Muhtemelen burada da öyle olacaktı. Ancak siyasi iktidarın başında olan kişi küresel sistem için son derece kullanışlı biri idi ve iktidarda kalabilmek uğruna her türlü tavizi vermeye hazırdı. Onun bu özellikleri nedeni ile kendisine şartlı destek sunuldu küresel finans sisteminin aktörleri tarafından. İktidara gelse bile ekonomi yönetimine karışmayacak, ekonomi küresel sistemin atayacağı şahıs tarafından yönetilecekti. Pazarlıklar yapıldı ve uzlaşma sağlandı. Böylece iktidarın başında olan şahsın 2018 yılında ağza gelmeyecek hakaretlerle partisinden ve hükûmetten kovduğu Mehmet Şimşek ekonominin patronu oldu. Burada hemen şu hususa değinelim, seçim sonuçlarını etkileyen tek faktör bu değildi kuşkusuz. Pek çok dinamik devreye girmiş ve bu sonuç ortaya çıkmıştı. Ancak gerçekleşmesinin üzerinden iki yılı aşkın bir süre geçtikten sonra 2023 seçim sonuçlarını analiz etmek değil bu yazının amacı. Küresel sistemin aktörleri tarafından ekonomi yönetiminin patronu olarak atanan şahsın izlediği politikaların sonucunu irdelemek amacım. Dolayısı ile seçim tartışmasını burada kesiyorum.

Kayyum Bakan’ın politikasını aşağıdaki gibi formüle edebiliriz:

  • Yüksek faiz
  • Değerli TL
  • Ülke içinde dünya piyasalarındaki değerinin altında kalacak yabancı para.

Bu politikanın başarıya ulaşabilmesi için faizler hızla yükseltildi, TL mevduata verilen faiz enflasyon oranının hayli üzerinde belirlenerek TL mevduatın reel getiri elde etmesi sağlandı. Yabancı para baskılandı. Ülkeye giren yabancı paranın TL’ye çevrilmesi........

© Kaldıraç