Finans haberciliği: Gazetecilerden 6 ipucu
Finans haberciliği alanında çalışan gazetecilerle bu işin püf noktalarını konuştuk. Bir yandan sokağın sesini dinlenmenin, bir yandan da verilere dayanmanın önemini vurgulayan finans gazetecileri, ekonomiyi etkileyen bir olayın nedenlerinin yanı sıra haberin niye önemli olduğunun da okurlara ve izleyicilere açıklanması gerektiğini vurguluyor. Bu mini rehberde bonus bir soruyu da yanıtlıyoruz: Bir gazetecinin icadı olan “teknik analiz” bilimsel bir yöntem mi, yoksa finans dünyasının astrolojisi mi?
Para politikalarının, enflasyonun ve finans-siyaset ilişkisinin sürekli gündemde olduğu Türkiye’de ekonomi, bireyleri ve toplumsal yaşamı derinden etkiliyor. Ülkemizdeki ekonomik ve finansal gelişmelerin kamuoyuna nasıl aktarıldığı bu yüzden büyük önem taşıyor.
Medyadaki kutuplaşmanın ekonomi haberciliği üzerindeki etkisini konuşarak başladık söyleşimize. “Medya patronları, sadece medya patronu değil” diyen Sözcü TV Ekonomi ve Tarım Editörü Merve Ekinci’ye göre, kanal ve gazete sahiplerinin, faaliyet gösterdikleri diğer iş alanlarındaki çıkarları doğrultusunda hareket etmesi, medyada bölünmüşlüğe ve gazetecilik mesleğinin saygınlığının azalmasına yol açıyor.
Medya en can alıcı konuları geçiştirebiliyor
Görüştüğümüz bir diğer gazeteci, uluslararası ve köklü bir haber ajansının İstanbul bürosunda üç yıldır çalışan bir finans muhabiri. İsmini vermek istemeyen deneyimli meslektaşımız, “Bağımsız medyanın haber kaynaklarına erişimi kısıtlı, hükûmete yakın medya ise tarafsız değil” diyerek kişisel gözlemini paylaşıyor. Ona göre Türkiye’nin en saygın yayın kuruluşlarının haberlerinde bile kaynaklar genellikle belirsiz. Ortadoğu ve Batı Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde görev almış olan gazeteci, “Türk medyası, haberleri aktarırken genelde en can alıcı konuları geçiştiriyor ve haberin neden önemli olduğu, okuyucuya nadiren söyleniyor” diye ekliyor.
Görüştüğümüz gazetecilerin finans haberciliğine dair tavsiyelerini ve ipuçlarını 10 maddede şöyle özetleyebiliriz:
Haberinizi sağlam verilere dayandırın. Doğrulanabilir bilgi, sizi “yanlış haber” suçlamalarına karşı korur.
Sadece rakamlarla yetinmeyin; onların ötesindeki insan hikâyelerini de görün. Yurttaşları doğrudan etkileyen konuları haberleştirin. Alım gücü, geçim sıkıntısı gibi konularda vatandaşın yaşadıklarına dair somut örnekler sunun.
Yalnızca “ne oldu” değil, “neden oldu” sorusunu da haberinizde yanıtlayın. Örneğin, bir faiz kararı sonrası Türk lirasının neden değer kaybettiğini ve bu gelişmenin perde arkasındaki dinamikleri aktarın.
Haberde kullanılan bilgi kaynaklarının güvenilirliğini denetleyin. Bu bilgiler üzerinden odaklandığınız sorunun doğru olduğundan emin olun. Haberinizin gerçekten kamu yararına mı odaklandığını sorgulayın.
Gazeteci olarak yatırım önerisi sunmak sizin göreviniz değil. Bu konuları uzmanların yorumlarına bırakarak haberle analiz arasındaki sınırı koruyun. İçeriklerin yatırım tavsiyesi olarak algılanmaması için dilinizi dikkatli seçin.
Gelişmeleri; ekonomik, siyasî ve sosyal bağlamlarıyla ele alın. Ekonomi ile siyaset iç içe geçtiğinde; yurttaşın ihtiyaçlarını, deneyimlerini ve taleplerini merkeze alan bir gazetecilik anlayışını benimseyin.
Güncel haberlerden birkaç örnek: “Dolar yükseldi”
Ekonomi gazeteciliği, büyük ölçüde veri odaklı bir faaliyet. Tam da bu yüzden diğer gazetecilik alanlarına göre finans haberciliğinin daha iyi bir ünü var. Birçok gazeteciye göre bilim ve veri tabanlı gazetecilik daha güvenli çünkü veriler, yanlışlık suçlamalarına karşı iyi bir savunma sağlıyor.
Ancak verilerin sabitliğine rağmen, Türkiye’de haberler, farklı kuruluşlarca farklı şekillerde sunuluyor. Ekinci, bu durumu basit bir örnekle anlatıyor:
- 1 dolar 36,5 lirayı gördüğü zaman, bu rekor bir devalüasyonu işaret ediyordu. Değer kaybının ötesinde bir erime söz........
© Journo
