Güzel günleri getirecek lider aranıyor
Bizim nesil, bizden önceki nesil, ondan daha önceki nesil diye sıralama yapsak muhtemelen hepsinin özgür bir ülke, eşit işe eşit ücretin ödendiği bir ülke, ana dilde eğitimin olduğu, insanların insanca yaşadığı , kadınların ikinci sınıf görülmediği, öldürülmediği, parasız eğitim, parasız sağlık, barışın geldiği ülke diye listenin uzadığı bu hayaller için birçokları yaşadığı dönemde mücadele etti. Her eylemde söylenen bir slogandır ‘düşene dövüşene bin selam’ Düşenler de oldu dövüşenler de ben de buradan hepsine selam edip bugüne döneyim.
Yirmi iki yaşında bir oğlum var. Eylemlerde büyüttüm desem abartmış olmam. ‘İş mama özgürlük’ diye slogan attığı yaşlardan’ siz bu ülke için ne yaptınız, bu kötü günleri yaşıyorsak sizin nesil yüzünden’ dediği yaşlarına tanıklık eden bir anne olarak evet kendimi sorguluyorum. Bizler yeterince gür ses çıkarabilseydik, biz o dönemler sokakları meydanları bu kadar yalnız, bu kadar karanlıkta bırakmasaydık bugün yok olan bir ülkenin bu anlarına tanıklık etmeyecektik belki de. Bizler dün ‘aman canımız acımadı ki ‘ modunda yavaş yavaş içi boşaltılan, anlamsızlaştırılan, adım adım özelleştirilen her bir zerremiz için her birimiz sesimize bir ses daha ekleyebilseydik bugün her yaşanan şey de umutsuzluğun dipsiz kuyusuna düşüp yavaş yavaş boğulmayacaktık.
Kendimizin yeterince mücadele ettiğine o kadar ikna olduk ki, şimdiki gençleri apolitik olmakla, sorumsuz, duyarsız olmakla suçladık her üzüme düştüğümüz masanın siyaset sohbetlerinde. Bizler o kadar fazla konuştuk ki üzüm masalarında ülke gündemini, çalınanları, kaybettiklerimizi, kazandığımız hakların bir bir yok oluşunu, üstüne limonlu soda içince unuttuk. Ülkenin geleceğini karanlık........
© İz Gazete
