Denize düştük boğuluyoruz
Sevgili Şule Aydın’ın o naif sesiyle iki dakika tebessüm etme fırsatı bulan bizler için ’Garibin yüzü gülür mü? ’ modunda ikinci ses kaydı geliyor. Yerin yedi kat altından gelip 'dan' diye oturuyor gülen yüzümüzün ortasına. ‘Ekonomik zorluklar gelip geçer ama dayanışmamız baki kalır, dünya bir imtihan yeridir. Kişi başı gelirimiz üç bin altı yüz dolardan, geçen yılın verileri açıklandığında on beş bin doları aşacağız.'
Yani hiç o muydu bu muydu diye arada kalmaya mahal vermeden, herkes kendi içinden kimin olduğunu düşündüyse odur deyip herkesi kendi imtihanı ile baş başa bırakıyorum, malum hepinizin imtihanın bedelini ben ödeyemem. İmtihan yeri olan dünyamızın imtihanından bir türlü geçemiyor hep sınıfta kalıyoruz. Karnelerimizin dersler kısmında olan kırıkları bir tarafa, temizlik, beslenme, arkadaşıyla iyi geçinme ve yardımlaşma, büyüklerine saygı, kurallara uyma, bağımsız iş yapabilme gücü, düzenli çalışma, eşya ve araç gereçleri dikkatli kullanma, aldığı görevi yerine getirme, grup içinde çalışma ve sorumluluk alma gibi karnenin diğer tarafında gereksiz diye görülen yerler bile sıfırın altında.
Biz ülkecek aldığımız kırık karnelerin imtihanı içinde boğulduk boğuluyoruz. Kişi başına düşen gelir seviyemizde benim hakkıma düşen kimin cebine girdiyse çıkarsın bir zahmet. Hakkıma muhtemeldir birileri giriyor. Ya birimizin cebine çok giriyor ya da deyip parantez açıp devamını getirmeden kapatıyorum........
© İz Gazete
