Benim ÖYKÜM
Ortalama bir yaş vermek gerekirse dört yaşından itibaren ya birinin kardeşi ya birinin ablası oluyorsun. Üstümüze biçilip giydirilen ikinci elbise oluyor bu. Birincisi ise birinin çocuğu olduğun gerçeği. Çocukken sorguladığım’bana mı sordunuz’ sorusunun çukuruna düşmeden yazı defilemize devam ediyorum. Dört yaşından sonra cinsiyetine göre değişiyor biçilip giydirilen elbiseler. Ya kız çocuğu oluyorsun bu anlamsız dünya da ya da tüm özgürlükleri anne karnına düşmüşken başlayan bir erkek çocuğu. Eğer çocuksanız tüm elbiseler cinsiyetine bakmadan 3-5 beden büyük geliyor bedenine. Büyümeye başladıkça erkek çocukları biçilen elbisenin kalıbını alırken kız çocuklar o 3-5 büyük beden arasında bir milim kadar kendine yer ayırabilirse kendi olabiliyor.
Yaşadığın bölgeye ve tercihi sana ait olmayan aileye göre değişiyor’ sen genç kızsın’ ya da ‘sen erkeksin’ cümlelerinin kurulma yaşı. Canım erkek çocuklarının eline ortalama on yaşında veriyorlar kılıcı. Sen erkek çocuğusun, erkekler ağlamaz, ablana sahip çık, kardeşine söz geçir, mutfakta ne işin var vs.’ Kız çocukları o saatten sonra dönülmez bir yolun henüz başında. Hani köprüden önce ki son çıkışı da geçmişiz, malum. O yaştan sonra birinin ablası ya da kız kardeşi elbisesini giyiyor ve kız çocuğu olmanın gerektirdiği neyse onun kalıbını aldıkları tüm içlik ve dışlıklarla........