Bayram gelmiş neyime
Hepinizin malumu neredeyse bir aya yakındır normal zamanlardan geçmiyoruz. İçinizden ‘hangi normal’ diye geçireceğinizi umut ederek devam edeceğim yazıma.
Çok geriye gidersem yaz yaz bitmez, bir gündem karmaşamız olduğu için yakın tarihten başlamak istedim. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan yürüyüşler, uzun zamandır kendi içine çekilmiş ve hiçbir umudu kalmayan Gezi sürecini yaşamış olan nesil ve daha gerisi için çok heyecan vericiydi. Umutlanmamız için öyle kocaman şeylere de gerek yokmuş bir tane pikachu görmek bile yetermiş yeniden ayağa kalkmamız için.
Her sokak başında üniversite öğrencilerinin tatlı heyecanlarıyla karşılaştık. Bir tarafta horon tepenler, diğer tarafta şarkı söyleyenler. Bir tarafı slogan atmalara doyamadı, bir diğer taraf isota düşe kalka yol aldı, yolda kaldı. Bizler bu ülkenin dünü, bugünü yarını, her dönemin değişmeyen gariban çocukları. Biz dünün sarı öküzünü altın tepside suanları, bugünün yeni renklerini arayanları. Yine bir umuttur deyip silkelendik. Silkelendik silkelenmesine ama çoğumuz oturduğumuz yerden sadece omuzlarımızı kaldırıp indirmekle yetindik.
‘Hep denedin, hep yenildin. Olsun. Gene dene, gene yenil. Daha iyi yenil.’
Yaşadığımız ülkenin yakın tarihine baktığımız zaman (hatta sıkılmazsak uzak tarihine de bakabiliriz elbet) kapitalist sistemin kontrolünü kaybedip bir silindir gibi önüne geçeni ezip geçtiği her dönemde silindir altına giden hep gariban çocukları oldu. Üst tabaka kesimin çocuklarının en büyük derdi hiç değişmedi. Okuyacakları okul ya da yaşayacağı ülke nerede olsun diye seçerken incindiler birazcık. Ekonomik sıkıntılar yaşanırken de, toplumsal karmaşa olurken de, içine edilen doğa altımızı üstümüze getirirken de, sokakta olan da, toprak altına giren de ülkeden gidecek ekonomik güce sahip olmayan ya da ‘burası benim........
© İz Gazete
