Umut ve umutsuzluk arasında
Pardon, hayata değil ölüme yolladılar onca canı.
Aklıselim milyonlar mühür elinde olan kişi bunu ilk dile getirdiğinde bile ne kadar insan dışı kötücül varlık varsa onlara icazet verdiğini bilip bu yüzden kahroldu. Çığlık çığlığa anlatmaya çalıştı olacakları ama duyan olmadı.
Daha katliam yasası kanlı meclisten geçmeden bir anda ülkenin her yerinden kafası, bacakları kesilmiş, bağlanıp çuvallarla atılmış, yakılmış köpek ve kedi haberleri geldi.
O sırada sırıtkanlar tatile çıktı.
Güvenli sokaklar isteyen küçük, bir avuçluk zalimler bu güne kadar ne kadın cinayetlerine, ne çocuk tecavüzlerine seslerini çıkarmadı.
Ülke boğazına kadar şiddete zulme batmışken akıllarını dilsiz masum kullara taktı.
Evet onlar da kul...
Yaradan’ın dilsiz en masum kulları.
En’am suresini yok saydılar: Yeryüzünde yürüyen hayvanlar ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. Biz Kitap'ta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler.
Bazı çevirilerde topluluk yerine ‘ümmet’ der. Yani sizin gibi ümmettir!
Ki ne fark eder.
Be ahmaklar yani Yaradan, hayvan, insan hepsi benim kulum aranızda fark yok derken siz kim sefilsiniz ki ölüm fermanı imzaladınız!
**
Neyse ülkenin çoğunluğu bu konuda isyanda zaten. Evet çoğunluğu…
........
© İz Gazete
visit website