Derdin ya, anlattığına göre Anam’ın,

Zenginmişiz aileden,

Abdi Çavuş getirirmiş malları İzmir'den,

Devran ve meydan sahibiymişiz Oba merkezinden.

Hayvancılık yaparmışız soydan,

Üç yüz baş küçük, yüz elli baş büyük varmış iyisinden,

Geniş ağıllarımız olmuş kerpiçten,

Sekiz çobanımız varmış kepenekli en hasından.

Ancak devran dönmüş, meydan kalmamış,

Hüzünlüsünden hazan çökmüş,

Haneye boran gelmiş, kara bulutlar inmiş,

Ağılları ve hayvanları alevler yutmuş.

Takdiri ilahi, Aile düşmüş zirveden,

Abdi Çavuş akıllıdır düşünmüş inceden,

Sırtını dönmüş hazan mahallinden,

Suyu bol, toprağı mümbit dere kenarından,

Otağı kurmuş en ininden, en hayalinden.

Derdin ya, anlattığına göre Müftü Ağamın,

Soyumuz gelmişti Buharadan,

Neslimiz gelirdi beş göbek öteden, Gazi Hasandan,

Abdi Çavuş, Molla Hüseyin, Çavuş Hoca, Sinan Hoca, Gazi Hasan,

Komutandı soydan Gazi Hasan.

İnde dünyaya geldin,

Savaş yılları ve yoklukta çocukluğunu yaşadın,

Yapıldı önceden değirmen,

Kuruldu sonradan ev, taştan,

Ne de olsa ev değirmeni yapamazdı, Değirmen evi yapardı akıldan.

Değirmende çalıştın,

Geceni gündüzüne kattın,

Çok işlekti su değirmeni Çavuş Ağanın,

Suyu boldu çünkü yayladan.

Yokluk hüküm sürüyordu,

Getirdiler değirmene çalı süpürgesi........

© İstiklal