menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İntikam Uykusu Gibi Ertelenen Kulluk

18 0
29.05.2025

NÖROLOJİ ve psikolojinin alanına giren bir konu intikam uykusu.

Ama bizim varacağımız yer burası değil yine de başlığın hakkını vermek için bilgi verelim. Özünde ertelemecilik var. Her şeyi ötelediğimiz, ertelediğimiz gibi bu durum uyku için de birebir geçerli.

Hayat eskisi gibi değil. Tarladan, bostandan veya tezgahının başından akşam yorgun argın eve gelip yığılarak yatanlardan değiliz artık. Şehir hayatı duygu ve düşüncelerimizde değişikliğe sebep olduğu kadar gündelik pratiklerimizde de tesirli artık.

Mesai saatlerinin uzunluğu, trafiğin kargaşalı yoğunluğu, havanın boğuculuğu, toplu taşıma araçlarında istiflenmiş olarak seyahat etmenin nefesimizi kesmesi başlıca sebeplerimiz arasında.

Kariyer mücadelesi, iş yerlerinde mobbingle savaş, artmayan maaşlar ve buna bağlı olarak geçinememe hallerini de üstüne koyun.

Öncesinde zaten çocuk yaşlarımızdan itibaren maruz kaldığımız başarı tutkusu veya kıskacı var. Kendimizi gerçekleştirememiş olmanın bitmeyen derin hüznü, varoluş sancılarımız da mevcut. Düşünme hususunda felce uğramış zihnimiz, sadece menfaatini önceleyen aklımız ve yanlış çalıştırdığımız kalbimizin yorgunluğunu yine bu hesaba katılmalıyız elbette.

Kendimizi mensubu hissettiğimiz meşreplerin üzerimize vurduğu sorgulanamaz ve tartışılamaz yükleri de omuzlarımızın üzerine koyduğumuzda bu tonlarca ağırlığın altında kalmamak kâbil mi? Değil.

Sonunda tüm bunları geceye sığdırmaya çalışıyoruz. Zihnimizi boşaltmaya ve geçici bile olsa intikam amacıyla uykuyu ötelemeye çalışıyoruz.

Yüz güldürücü sonuçlar alıyor muyuz? Tabi ki hayır. Yine yorgun yine bitkiniz.

AMA…

Mesele sadece günlük meşgale ve uykuyla sınırlı değil.

Sevmeyi, sevilmeyi erteliyoruz. Yarın diyoruz. Sürekli yarınları birbirine düğmeleyip duruyoruz.

Muhabbet etmeyi, sohbet etmeyi, televizyonu devre dışı bırakarak halleşmeyi geriye bırakıyoruz.

Arkadaşlıkları erteledik örneğin. İzaha hacet yok, hepimiz yakinen biliyoruz. Eskiden çocuklar........

© İstiklal