Ayışığım Selen
ÜSKÜDAR FM radyosunun yayın yönetmeniydim.
Dergicilikten geldiğim için siyaset programlarından daha çok kültür ve medeniyet eksenli programlarla hizmet etmeyi önceliyordum. Bu sebeple gelen program teklif dosyalarını bu açıdan değerlendiriyordum. Denemelerini beğendiğim bir arkadaşım yeni görevimden haberdar olunca hem tebrik ziyaretine gelmiş hem de “Yağmur” ismiyle bir program teklifinde bulunmuştu.
Kendi adının da Yağmur olması sebebiyle “Bu nasıl olacak diyerek?” karşı çıktığımda programda ismini “Selen Yağmur” olarak kullanmak istediğini ifade etmişti. Öyle mi olur, böyle mi olur derken muhabbet kaynayıp akmıştı.
…
YAĞMUR bereketi temsil ediyor malum.
Yağışı ifade ediyor ve semadan düşen ve bizlere rahmet olarak lütfedilen su damlacıklarını hatırlatıyor. Tabiatta hayatiyetin devam etmesi bu rahmet damlalarına bağlı. Tazeliği betimliyor. Hayatın sürekliliğine işaret ediyor. Köy çocuğu olduğumdan yağmurun işlevselliğini biliyordum.
Arkadaşım Yağmur çevresinde yenilikçiliği ile bilinen bir kişiydi. Bağımsızdı. Kendi fikrini her ortamda usulünce savunacak bir özgüvene sahipti. Herkesle iletişim kurabilecek bir cana yakınlığı mevcuttu. Empati yeteneğini de hesaba katarsak dinleyicilerin ihtiyacını karşılayabilecek bir program ortaya çıkabilirdi. Zaten bir bölümü “Serbest İyilik” başlığını taşıyordu ve hayır hasenat önerilerinde bulunacaktı.
…
GÜÇLÜ bir karakter olduğu için beni ikna etmeye çalışıyordu. Mantık dizgesiyle yaptığı bu savunu onun analitik düşünceye sahip olduğunu gösteriyordu. Maksadım biraz da bunu açığa çıkartmaktı zaten. Liderlik potansiyeli taşıması sebebiyle radyoma bir aktivite ruhu kazandırabilirdi ve bu çok önemliydi. Hedefine ulaşmak için azimle çalışacağından hiç kuşkum yoktu. Zira öncesinde yaptığı işlerde hep........
© İstiklal
