CHP ve AKP Ortaklığına Risk Unsurları Üzerinden Rasyonel ve Pragmatist Bakış!
BİR EVVEL Kİ YAZIMIZDA AKP, YENİ BİR YOL HARİTASI BELİRLEDİ VE BU YOLU CHP İLE YÜRÜYECEK VE CHP'NİN DE DESTEĞİ İLE ERDOĞAN BİR KEZ DAHA CUMHURBAŞKANI OLACAK DEMİŞTİM.
Birçok kişiye göre çok ilginç ve uzak bir öngörü olarak tanımlandı. Oysa Türkiye’nin siyasi dinamikleri gerçekten karmaşık ve zaman zaman sürprize bile şapka çıkartacak gelişmeler yaşandığı herkesin malumu. Dolayısıyla AKP ve CHP’nin birlikte hareket etmeye karar vermeleri kısa vadede bir kabullenme ve entegre sorunu doğurma potansiyeli taşıyor olmasına rağmen uygulanacak doğru ve stratejik politik hamlelerle hayata sokulması zor değil.
Bu tür bir koalisyon, her iki partinin ideolojik farklarına rağmen birçok farklı stratejiye dayanabilir. Bu senaryonun nasıl şekillenebileceği konusunda birkaç faktör önem arz etmektedir.
Erdoğan’ın bir kez daha Cumhurbaşkanı olmak istediği kesin. Bu amacın sahada meşruiyet kazanması ile hayata geçirilmesi bağlamında CHP gibi daha büyük ve daha bir etkin parti ile yapılacak ortaklık ve koalisyon, AKP ve Erdoğan’ın hedeflerini daha bir kolaylaştırıp, yolu daha bir kısaltacaktır.
AKP’nin ve CHP’nin bir araya gelmesi, özellikle parlamenter sisteme geçişle ilgili bir uyum süreci, Türkiye’nin siyasi geleceğini yeniden şekillendirebilir. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile geniş yetkilere sahip bir lider olarak devam etmek isteyecek ama burada da CHP ile bir takım şeyleri paylaşmak gibi bir başka çıbanbaşı devreye girecek. Gerçi AKP için önemli bir sorun teşkil edeceği kanısında değilim zira ha MHP ha CHP demenin de ötesinde MHP yerine CHP, çok daha rasyonel ve çok daha pragmatist bir tercih olacaktır!
CHP’nin AKP ile koalisyon kurması, partinin içindeki farklı görüşleri nasıl dengeleyeceğini ve tabanının nasıl tepki vereceği gibi sorular, belki de çıbanın BAŞI olacak. Bu tür bir iş birliği, ideolojik farklılıkları aşmak için büyük bir strateji değişikliği gerektirecek gibi bir tezi doğurabilir. Parti içindeki farklı görüşler bu durumu nasıl karşılar? Bu, özellikle Kemalist ve ulusalcı geleneğe sahip olanlar için zorlayıcı olabilir. İşte tam bu noktada cazip ve fonksiyonel icraatlar devreye sokulabilir
AKP ve CHP’nin bir arada çalışacağı bir yol haritası, ekonomik reformlar ve toplumsal değişim üzerine yoğunlaşabilir. Bu, CHP’nin tabanının hararetini alıp tansiyonunu düşürecek birkaç hamasi hamle ile önemli ölçüde aşılabilir diye düşünüyorum.
Özellikle ekonomik paylaşım, ülkenin yönetimi, parlamento, yargı, bir takım tutukluların serbest bırakılması, yüksek atamalar ve yine sekülerizme yapılacak birkaç göz alıcı dokunuş, önemli sonuçlar doğuracak hamleler arasında olacaktır.
4. Seçim Stratejileri ve Halkın Tepkisi
Elbette bu tür bir ittifak, seçmenlerin büyük bir kısmını farklı tonlarda ve tonajlarda etkileyecektir. Ancak son on yılda Türkiye sosyolojisi, psikoloji ve politik algısında ki sivriliklerin ve radikalizmin geçirdiği ciddi kırılmalar ve evrimleşmeler dolayısıyla büyük bir sancı ve yıkıcı bir sonuç doğuracağı kanısında bile değilim.
Ayrıca AKP'nin tabanı ve seçmeniyle CHP'nin tabanı ve seçmeni arasında ciddi ideolojik farklar ve radikal bir tutum var gibi görünse de, unutulmamalıdır ki AKP tabanının CHP tabanı gibi bir ideolojisi olmadığı gibi radikal bir tutumu da bulunmamaktadır. Dolayısıyla böyle bir ortaklık, her iki partinin de seçmenlerinin sanıldığı gibi büyük ve yıkıcı bir tepki koyacakları tezini önemli oranda aşındırmaktadır.
Ayrıca az evvel de söylediğim gibi Türkiye sosyolojisi ve psikolojisinin son on yılda aldığı saldırılar dolayısıyla önemli ölçüde direncini kaybetmiş ve en olmayacak ton ve renklere girebilir bir kıvama! Getirildiği gerçeğinden hareketle yolun, yakın ve aşılabilirliği üzerinden ısrarımı sürdürmekteyim. Bütün bu değişen köklü Sosyoloji dolayısıyla ‘’ partiler arası geçişkenlikler ve dirençler ‘’ önermeleri de bir bakıma hükmünü yitirmiş yaklaşımlar arasındadır.
MHP ve Devlet Bahçeli’nin tamamen BY PASS........
© İstiklal
