İmamı Rabbani Hz.lerinin Sekreterlerimiz ve Kadılarımıza tembihi
بسم الله الرحمن الرحيم
1.Rehberlerin çevresinde duvar oluşturan sekreterler hakkında İmamı Rabbani Hz.lerinin tavsiyesi
2.Hekimlerin zarar dediği modern tıp ve eczane ilaçlarını İmamı Rabbani Hz.leri dahi / aynul madar-zararın ta kendisi/ buyurduğu ibare
3.İlim dergahında domuz kıllı zarar katkılı ekmek yediren, marketinde zarar katkılı gıda satan, hasta hanesi Tıbbi nebeviye değil Rockefeller in ilaç ticaretine hizmet eden dindarlarımız gerçekten sabikin mi, muktasıd mi yoksa zalimin mi?
Sen kime zalim diyorsun, diyenlere kıssa:
Abu Yezid Bestami Hz. leri kuddise sirruhu bir yaşlı hatunun odununu aslanın üzerine yükledi ve sordu:
-Şehre geldiğinde kimi gördüm dersin?
- Ra’na ve zalim Bayezidi gördüm, derim!
- Neden?
- Odunumu kendin taşımak yerine bu hayvana yükledin
Hiçbir menkıbede bu hatunun ne haddine, Hak dostunu ikaz eder, denilmemiş, tam aksine
Sultanul Arifin olan Abu Yezid Bestami Hz.leri bu ikazdan dolayı:
- O yaşlı nene benim Üstadım, buyurmuş idi
Yusuf aleyhisselamın hürmetine beşikteki çocuk konuştuğu gibi, Büyüklerin hürmetine küçüklere lisanı sıdk ihsan eder Mevlayı Muteâl
Hz. Süleyman Aleyhisselam, “Senin bilmediğin şeyin haberini getirdim”, diyen hüthüt kuşunu “bu bana Rabbimin lütfudur” diyor idi.
هَذَا مِن فَضْلِ رَبِّي لِيَبْلُوَنِي أَأَشْكُرُ أَمْ أَكْفُرُ
Kâmil zatlar hak tavsiyeleri Allahın lütfu kabul eder, kâsır ve cahiller ise: “senin ne haddine” diyerek ne hakikate ne de Hak ehline sadakatten nasipleri olmadığını ifşa ederler.
"يصدق القاصرون هذا الكلام أو لاً والمقصود أنما هو ترغيب الأحباب وتشويق الأصحاب والمخالفون خارجون من المبحث"
Kasır olanlar sözümüzü kabul eder ve ya etmez, bizim maksadımız sevdiklerimizi tergib ve dostlarımızı teşviktir, Muhalif olanlar (hakikate itiraz eden) ise harici mebhestir . (Mektubati şerife)
1.Sekreterler..
وَيَنْبَغِي لِمُحِبِّيكُمُ الأَعِزَّةِ وَمُخْلِصِيكُمُ الأَجِلَّةِ أَنْ يَكُونُوا مِنْ أَصْحَابِ الْمُلاَحَظَةِ الْمُطَابِقَةِ لِنَفْسِ الأَمْرِ، وَأَنْ يُبَلِّغُوا إِلَيْكَ كُلَّ مَا هُوَ وَاقِعٌ فِي نَفْسِ الأَمْرِ، وَأَنْ يَنْظُرُوا فِي كُلِّ مَشْوَرَةٍ إِلَى مَا فِيهِ صَلاَحُكُمْ لاَ إِلَى مَا فِيهِ صَلاَحُ أَنْفُسِهِمْ فَإِنَّهُ خِيَانَةٌ،
Ey Hanı Hanan, kiymetli sevenleriniz ve büyük muhlislerinize yakışan, işin hâkikatına mutabık mülahaza edici olmalarıdır. Ve size her şeyi olduğu gibi aktarmaları lazım.
Ve maiyetinizdekiler her mecliste kendi menfaatlerini değil sizin salahınız olan şeylere iyi bakmaları
(Sizin iyiliğinize yarayan şeyleri düşünmeleri ve o fikirleri söylemeleri lazım. (mektubati ş. 68)
Mesela, Emsay hospitalı dindar zatların! Menzilin şeyhına çevresindeki sekreterleri sevenleri dostu yaranı:
“hasta hanenizi doğal tedavi merkezine dönüştürmek sizin salahınız için ehem elzemdir, Zira modern tıp ilaçları hücrelere zarar, hastalıkları tedavi etmediğini nice hekimler ifşa etti, sizin hasta haneniz Rockofellerin ilaç ticaretine değil Tıbbi Nebeviye ve hakiki şifaya hizmet etsin ki bu hem insanımızın hayrına hem Hak Tealanın rızasına sizi nayil eyleye” diye duai ilticalar sunmalılar.
Bana zarar gelmesin, diyen sekreterler, kadılar ne liderine ne milletine sadık olamazlar.
Rabıta tutturabilen fenafişşeyh makamına eren sadık müritler ise “Ben mağlup olayım lek, dava kazansın, Ölmeden öleyim tek takva kazansın” diye ümmet derdini kendi zarar ve menfaat hesabından mukaddem tutarlar.
وَلَقَدْ كَانَ مِنَ الْعِلَلِ الْغَائِبَةِ لِهَذَا السَّفَرِ إِفَادَةَ مَا فِيهِ بَعْضُ مَنَافِعِكُمْ وَلَكِنْ مُحِبُّوكُمْ لَمْ يَتْرُكُونِي ِلأَنْ أُلاَقِيَكُمْ فَلاَ تَنْسُبُوا التَّقْصِيرَ إِلَى هَذَا الطَّرَفِ.
Bu seferimin illeti gayesi sizin menfaatinize olan bazı hususları anlatmak için idi. Lakin sizin sevenleriniz (sekreterleriniz) sizinle buluşmama beni bırakmadılar
( “ bize söyleyin, biz iletiriz “ dediler; “meşgul” dediler, “ rahatsız etmeyelim” dediler; “üzmeyelim “ dediler, beni sizinle görüştürmediler). Sizinle buluşamama kusurunu bizden aramayın.
Şiir: 🌹🌿
Dervişlerlerin sohbetini dileyen ferd
Olsun Hak söz işitmeye müftekir merd
وَهَذِهِ الْمُقَدِّمَاتُ وَإنْ كَانَتْ مُرًّا فِي الظَّاهِرِ وَلَكِنَّ مَنْ يَمْدَحُكُمْ وَيَسْتَمِيلُكُمْ كَثِيرٌ، فَاكْتَفُوا بِهِمْ. وَالْمَقْصُودُ مِنْ مَوَدَّةِ الْفُقَرَاءِ وَمَحَبَّتِهِمْ الإِطِّلاَعُ عَلَى الْعُيُوبِ الْمَكْنُونَةِ وَظُهُورُ الرَّذَائِلِ الْمَخْزُونَةِ،
Şu acı sözlerim her ne kadar görünüşte çok acı ise de, sizi istedikleri tarafa yönlendiren meddahlarınız çoktur, Siz onlarla iktifa edin. Fakirlere dervişlere olan sevgideki maksat ve gaye kendinin gizli ayıplarına vakıf olmasıdır. (Yani hakiki dervişleri seviyorum diyen o dervişlerin acı hakikatleri söylemesine razı olmalı, sevinmeliler).
Lakin şu da malumunuz ola ki, biz bu gibi acı sözleri sizi rencide etmek için değil nasihat için ve kalbimiz yandığı için söylüyoruz. ( Mektubatı ş/68m)
🌹🌿Şiir:
Ana gibi yar ol mümin kulakları çekebilen
En derin yaraları tabip gibi kesebilen
Darbıma layık pehlivan var mı
Derdime kalbin aşina yar mı?
Haklı ol, yenilirim sevine sevine
Haksız isen yeneyim sevile sevile
Vay şu âmâ haline bakın evi yanıyor
Söndürmeye gelirsem beni hırsız sanıyor
İskender Zülkarneyn Aleyhisselam bir vezirini azil eder
- Kaç senedir hiçbir hatamı söylemedin
- Efendim hatanızı görmedim ki?
- İşte onun için azledildin, buyurur
Allahu Teala adına ve Rasullullah aleyhissalatü vesselam adına merkezi Muhammediye adına yanlış fetvalar söylenmekte:
- Ülkemizde temiz un yok, onun için domuz kıllı zarar katkılı denilen ekmek mubahtır, sözü yalandır
ÜLKEMİZDE TEMİZ ATA TOHUM UN VAR SİYEZ KARAKILÇIK … kargo ile her yere ulaşıyor.
SEN NE HAKLA YALAN MAZERET İLE FETVA UYDURDUN?
Ya da sevimli hocamız Cübbeli Ahmed hocanın aşı yaptırın fetvası, hanımlarınızı lokantaya götürün mubahtır fetvası ..
Canan Karat ablamız işlenmiş hazır gıda asla yemeyin diyorsa, uyuşturucuyu 10 yaşındaki çocuklara dahi şeker, çikolata vs. ile vererek bağımlı yaptıkları haberlerde çok defa duyurulduysa NEDEN ULEMAMIZ HAZR GIDA YASAKTIR, (zira hadisi şerif ile şüpheliler yasaktır) fetvasını duyurmuyorlar?
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: كَبُرَتْ خِيَانَةً أَنْ تُحَدِّثَ أَخَاكَ حَدِيثًا هُوَ لَكَ بِهِ مُصَدِّقٌ وَأَنْتَ لَهُ كَاذِبٌ.
Resulullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Mümin kardeşine söylediğin bir sözde, o (sana güvenip) sözünü tasdik ederken senin ona yalan söylemen, (ona karşı yaptığın) ne büyük ihânettir.” (Sünen-i Ebû Dâvûd)
Mektubati şerifte modern tıbbın tedavi etmediğini ifşa eden o ibare
Modern tıp ilaçları:
- HASTALIKLARI TEDAVİ ETMEDİĞİ,
- SADECE HASTALIK SEMPTOMLARINI BASKILADIĞI, SADECE AGRILARI DİNDİRDİĞİ,
- İMUNİTETİ, YANI VÜCUDUN KENDİNİ TEDAVİ ETME VE HASTALIGINI İZALE ETME KUVVETİNİ ZAİFLAŞTIRDIĞI (hatta her ilaçlar birer hücreyi öldürerek organ yetmezliğine sürüklediği )
nice hekimler* tarafından ifşa edildi, الحمد لله يا رب يا هادى يا مبين يا خبير يا عليم
Ve bugün erbabınca müsellem olan aynı hakikatleri asırlar ötesinden İmamı Rabbani kuddise sirruhu Hz.leri dahi beyan ettiği mektubatı şerifede görülmektedir:
أَلاَ تَرَى أَنَّ الْمَرِيضَ إِذَا........
© İstiklal
