Fatih Sultan Mehmet Han hem İstanbul’un fatihi hem de Türk ve İslâm medeniyetinin önünü açan bir çağ kapatıp çağ açan lideridir. O, ön açıcı bir zihin, ufuk açıcı bir vizyon, örnek alınası bir karakterdir. “Fatih” unvanı yalnızca bir şehrin değil; fikirlerin, zihniyetlerin, bilimlerin, gönüllerin ve milletlerin kilitlerini açan bir liderliğe işaret eder. İstanbul’un fethi ile yalnızca Bizans’ın değil, engelleyici düşünce tarzlarının da surları yıkılmış, Türk milletine ve İslâm ümmetine yepyeni bir yükseliş kapısı aralanmıştır.

Onun liderliği; akıl, inanç, strateji ve ilmin harmanlandığı yüksek bir idraki temsil eder. Bu yönüyle, yalnız döneminin değil, bütün zamanların örnek alınması gereken bir sultanıdır.

Fatih’in eğitim hayatı, öğrenmeye olan aşkı ve çok yönlü kişiliği onu yalnızca bir asker değil, aynı zamanda bir fikir adamı, bir münevver, bir ilim ve kültür hamisi kılmıştır. Sekiz dil bildiği, felsefeden matematiğe, dinden sanata kadar pek çok alanda derin bilgi sahibi olduğu bilinmektedir. Bu çok yönlülüğü, onun yönetim anlayışında da kendini göstermiştir. Bilime, sanata, hukuka, tasavvufa ve gönül erbabına kapılarını sonuna kadar açmış, onları korumuş, desteklemiş ve toplumun öncüsü olmaları için imkân sunmuştur.

Onun bu duruşu, yalnızca askerî değil, fikrî ve kültürel fetihlerin de önünü açmıştır. Bilim insanları, âlimler, mutasavvıflar ve düşünce adamları, Fatih döneminde destek görmüş, eser vermiş ve toplumun gelişiminde aktif rol üstlenmiştir. Böylece toplum mühendisliğinde öncü bir devlet adamı........

© İstiklal