Çatışmalar Çağında İnsanlığın Adâlet, Barış, Dayanışma ve Huzur Arayışı
Bir zamanlar medeniyetler, adâletle ve hakkaniyetle ayakta dururdu. Hz. Ömer'in develeriyle aynı kuyudan su içtiği, Kanuni'nin "halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi" derken adâleti kastettiği günlerden, bugünün çatışma, ötekileştirme, katliam, haksızlık ve partizanlık haritalarına nasıl geldik?
Dünya Ekonomik Forumu'nun 2023 Küresel Risk Raporu'na göre, insanlığın en büyük beş tehdidinden dördü doğrudan adaletsizlik, ötekileştirme ve çatışmalarla bağlantılı.
Peki neden hâlâ barışın lüks, adâletin ise nâif bir hayal olduğunu düşünüyoruz?
Küresel ve seküler çıkar çatışmalarına baktığımızda, Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü verileri, savunma harcamalarının 2023'te 2.24 trilyon dolara ulaştığını gösteriyor.
BM Mülteci Ajansı verilerine göre, zorla yerinden edilmiş insan sayısı 100 milyonu aşmış.
Dünya Bankası'nın araştırması, dünya nüfusunun en zengin 'unun küresel gelirin v'sını kontrol ettiğini ortaya koyuyor.
Siyasî sistemlerdeki aşınmaya ve bozulmaya baktığımızda, Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün 2022 Yolsuzluk Algı Endeksi'ne göre, Müslüman çoğunluklu ülkelerin yönetimlerinin üçte ikisi "ciddî yolsuzluk" kategorisinde yer alıyor.
The Economist'in 2022 Demokrasi Endeksi'nde, 167 ülkenin sadece E'inde tam demokrasi ve hürriyet bulunuyor.
Toplumsal bağların zayıflamasına baktığımızda OECD'nin "Güven ve Sosyal Bağlar" raporuna göre, insanların `'ı "toplumdaki insanlara güvenmiyorum" diyor. Yaygın bir güven bunalımı yaşanıyor.
Dünya Değerler Araştırması verileri, son 20 yılda komşuluk ilişkilerinde @ azalma olduğunu gösteriyor. Temel değerler, sosyal hayattan gittikçe kayboluyor. Genç toplum, değersizlik bunalımı yaşıyor.
Dünya bugün, belki de tarihinin en büyük imtihanını veriyor: Adâletsizliklerin, haksızlıkların, savaşların ve yalnızlaşan toplumların imtihanı.
Oysa insanlığın en kadim ihtiyaçları üç kelimede saklıdır: Adâlet, barış ve dayanışma. Bu kavramlar birer süslü ifade değil, dinî, ahlâkî, siyasî ve toplumsal hayatın omurgasıdır.
Kur’ân-ı........
© İstiklal
