Vefatının İkinci Yılında, Mütefekkir Yazar Yaşar Kaplan’ın Ardından
Bugün hak ve hakikati her alanda dile getiren, 1980’li yılların bıçkın kalemi mütefekkir, mütercim, gazeteci, öykücü, yazar Yaşar Kaplan’ın vefatının 2. Yıl dönümü.
Birtakım konuların akıldan geçirilmesinin çekinildiği bir dönemde dile getiren, yasakların konuşulduğu yıllarda özgürlüğü mertçe cesaretle talep eden, 28 Şubat mağduru, zihinlerimize temel atan düşünür, Türk öykücülüğünün yüz akı, filolog Yaşar Kaplan’ın aramızdan ayrılışının seneyi devriyesi. İki yıl olsa da ebedi aleme irtihali bu ilk ayrılışı değildi. 28 Şubat çemberinde yaşadığı mahkûmiyet ve sonrasında gurbete mahkûm oluşu aramızdan ilk ayrılışıydı. Bazı ayrılıklar çifte yaşanırmış. Almanya da vefatı okurlarını ve sevenlerini ikinci kez yazılarından eserlerinden ve dahi kendinden mahrum etti …
10 Ocak 2023’te ebedi istirahatgâhı olan Tacettin Dergâhı haziresine defnedilişi üzerinden iki yıl geçti. Bir ahde vefa idi böylesi bir yere defnedilmesini sağlamak, aynı ahde vefa ömrünü verdiği yazın coğrafyasından anma programları ile geldi. Cenazesi tarihinde az rastlanır bir manzara ile 22. dönem TBMM Meclis Başkanı Bülent Arınç, 29. Dönem TBMM Meclis Başkanı Mustafa Şentop ve katıldığı tarihte henüz seçilmemiş olan 30. Dönem TBMM Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş ile geçmiş, şimdi ve gelecek olmak üzere üç meclis başkanını ağırlamış, ailesinin yanı sıra; dönemin Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü şimdi Mit Başkanı olan İbrahim Kalın, eski Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen, Ankara Valisi Vasip Şahin, milletvekili, yazar, şair, akademisyen, siyasetçi pek çok ismin katıldığı bir tören olmuştur.
‘Dört gözle bekleyip, su gibi okurduk.’
15 Temmuz 2024 Milli Birlik Günü programında, Televizyoncu, Şair İbrahim Sadri ile görüşmemizde Yaşar Kaplan’ dan bu ifadelerle bahsetmişti; ‘Dört gözle bekleyip, su gibi okurduk.’ Kullandığı akıcı dil zamanının ötesinde bir kabiliyete mahzardı. İşlediği konular da zamanın ötesindeydi. Zor zamanlarda cesur bir ifade ide özgürlük haykırışları, vesayet odaklarının kol gezdiği yıllarda demokrasi nidaları atabilen nadir isimlerdendi. Dergicilik üzerine bir duayen. Eli kalem tutanların yazmasına fırsat vererek, aynı zamanda gelişimleri açısından yönlendirerek edebi devrimci bir sanat akımı sevdalısı, mümin gençliğin her alanda başarı ve sıkı saf tutuşunu hayal eden, bunun için yaşayan çabalayan bir dava adamı…
Ay Vakti Dergisi, Şeref Akbaba ile yaptığı bir mülakatta dergiciliğin öneminden ve gençlere verilmesi gereken sanatsal ehemmiyetten şu ifadelerle bahsetmişti;........
© İstiklal
