Domino Etkisi
Türkiye yakın siyasi tarihinde, kayyum kavramı çoğunlukla yerel yönetimler üzerinden tartışılırdı. Ancak bu kez farklı bir tabloyla karşı karşıyayız. CHP İstanbul İl Başkanlığı ve tüm teşkilatına kayyum atanması kararı, sadece siyasi sonuçlarıyla değil, hukuki boyutuyla da geniş şekilde tartışılmaya başlayacaktır.
Bir siyasi partinin il başkanlığı da kişiliğiyle nedeni, mahkemeler olağanüstü durumlarda kayyum görevlendirmesi yapabilir. Buradaki kilit nokta, kayyumun geçici bir yönetim oluşturmak üzere atanmasıdır; yani asıl yetkiyi elinde tutmaz, seçim sürecini düzenler.
CHP İstanbul teşkilatına atanan kayyum heyeti, öncelikle mevcut yönetimin tüm defter, belge ve mali kayıtlarını devralacaktır. Ardından kayyum heyeti, partinin işleyişini askıya almadan, olağanüstü kongreye giden süreci başlatmakla yükümlüdür.
Kayyum, mahkeme gözetiminde görev yapar. Her adımı, gerekçeli olarak raporlar.
CHP’nin kendi tüzüğü, olağanüstü kongre takviminin nasıl işleyeceğini belirler. Kayyum, bu takvimi tüzüğe uygun biçimde hayata geçirmek zorundadır.
Belirlenen süre içinde olağanüstü kongreye gidilir. Bu kongre, İstanbul teşkilatının yeni yönetimini seçmek üzere toplanır.
Kayyumun kararlarına karşı itiraz yolu açıktır. Parti üyeleri veya merkez yönetim, mahkemeye başvurarak uygulamaların iptalini talep edebilir.
Bu noktada en çok tartışılan konu,........
© İstiklal
