menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sokaklardaki Pikaçulardan Küresel Ticaret Savaşlarına: Nakitsiz Toplum Projesinin Fitili Ateşleniyor!

6 0
13.04.2025

“Koşullar değişir; geçmişteki üstünlük, gelecekteki üstünlüğün güvencesi değildir.” Jared Diamond’ın ‘Tüfek, Mikrop ve Çelik’ adlı eseri, medeniyetler tarihini şekillendiren güçlerin (coğrafya, biyoloji ve teknoloji ekseninde) sadece geçmişi değil, geleceği de belirleyebileceğini ortaya koyar. Ancak bu belirleyicilik, mutlak ve sürekli bir üstünlük anlamına da gelmez. Güç dengeleri, kimi zaman değişen koşullar karşısında yeniden şekillenir. Gelinen noktada küresel güç dengelerinin yeniden şekillendiği/değiştiği bir dönüşümün arifesindeyiz.

Bugün küresel ölçekte tanıklık ettiğimiz ticaret savaşları, sözde iklim politikaları ve dijital denetim mekanizmaları bu dönüşümün güncel araçları. Türkiye gibi yükselen bölgesel aktörler, geçmişin dayattığı sınırlamalara karşı kendi gelecek tasavvurlarını inşa ederken küresel güçlerin yeni nesil prangalarıyla da karşı karşıya. Sözde iklim politikalarından ticaret savaşlarına, toplumsal manipülasyon araçlarından milli ekonomilere uzanan küresel kurgular, Türkiye’nin direncine ve akılcı stratejilerine karşı yönelen sistematik tehditleri gözler önüne seriyor.

Manipülasyonun Görsel Temsili: Sokaklardaki Pikaçu

Ana muhalefet partisine mensup İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun terör ve yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanmasının ardından yaşanan gelişmeler, toplumsal gerilimi tırmandıran bir dizi eylemle devam etti. Gençleri sokaklara çağıran, millî firmaları boykota yönlendiren muhalif söylemlerle birlikte sokaklarda dolaşan “Pikaçu” kostümlü eylemciler, kamuoyunda algı yönetiminin ne kadar görsel ve sembolik düzeye indirilebildiğini gözler önüne serdi.

Türkiye’nin “Terörsüz Türkiye” vizyonuyla güçlü bir iç cephe mesajı verdiği bu önemli/stratejik dönemde, toplum sağ ve sol ekseninde daha da keskin bir kutuplaşmaya sürüklendi. Suni olarak oluşturulan bu kırılgan yapı, dış politikada yürütülen istikrar hamlelerinin de iç siyasetle paralel bir şekilde hedef alınmasına neden oldu. Türkiye’nin dış politikadaki başarıları/kazanımları oluşturulan iç kaos ile hedef alınmak istendi.

Suriye’de İstikrarın Bedeli

Türkiye’nin “Suriye’nin yeniden inşası” projesi kapsamında Orta Doğu’da istikrarı sağlama girişimleri/hamleleri İsrail tarafından Büyük İsrail Projesi’ne (BİP) karşı bir tehdit olarak algılandı. Bu kapsamda İsrail, medya üzerinden Türkiye’yi “tehdit unsuru” olarak konumlandıran analizler servis ettirdi. Tartışmalar devam ederken İsrail, Suriye’deki T4 hava üssünü hedef alarak........

© İstiklal