menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Eğitimin Paradigmaları Değişiyor: 2050 Yılında Algoritmalardan Daha Hızlı Koşabilecek miyiz?

10 0
24.03.2025

2018 yılında, gelecek projeksiyonlarıyla tanınan tarihçi/yazar Yuval Noah Harari’nin “2050’de Başarılı Olmaları İçin Çocuklarımıza Ne Öğretelim?” başlıklı bir makalesi yayınlanmıştı. Kendim de aynı zamanda bir eğitim bilimci olduğumdan, Harari’nin bu başlıkta bir makale yayınlaması beni çok heyecanlandırmıştı. Hemen makaleyi okudum. Harari makalesinde özetle şunu söylüyordu: Geleceği tahmin edebilmenin bugün adına her zamankinden daha zor olduğunu belirterek, bireylerin algoritmalardan/formüllerden daha hızlı koşması gerektiğini vurguluyordu. Peki, bugün adına gelinen noktada algoritmalardan/formüllerden daha hızlı koşabiliyor muyuz insanlık olarak? Yoksa algoritmaların/formüllerin kontrolü altında zihinleri yapılandırılan ve algoritmaların istediği gibi şekillenen bir forma mı dönüştük? Sahi, bizi biz yapan değerleri/bilgiyi/inşaları zihnimize yükleyen biz miyiz? Yoksa bu yükleme işinin kontrolü tamamen algoritmaların eline mi geçti?

Türkiye’de öğretim programlarında 21. yüzyıl yetkinlikleri çerçevesinde “öğrenmeyi öğrenme becerisi” diye bir beceri var. Öğretmenin rehber olduğu bir eğitim felsefesinde (yapılandırmacı yaklaşım), bireyin bilgiyi yapılandırma sürecinin kendi idaresinde olduğu bir süreçte henüz daha öğrenmeyi bile öğrenemeyen nesiller yetiştiğini gözlemliyoruz. Rehber olması gereken öğretmenin görev sahasını işgal eden algoritmalar, bireyin zihnini/ufkunu sosyal medya platformlarında, YouTube’da, Netflix yayınlarında, TikTok’ta dilediği gibi yapılandırıp/şekillendiriyor.

Sonra da karşımıza TikTok fenomeni Z kuşağı nesiller, yalnızca bir avatardan ibaret olan Metaverse avatarı Alfa kuşağı nesiller çıkıyor. Bireylerin kendi karakteri/benliği de sanallaşıyor ve 2024 yılının kelimesi olarak Oxford Sözlüğü, ‘Beyin çürümesi’ (Brain rot) kavramını takdirlerimize sunuyor.

Peki bu kavram ne demek? Oxford’a göre “beyin çürümesi” ekran başında uzun süre vakit geçirmenin neden olduğu zihinsel bulanıklığı tanımlamakta, bir kişinin zihinsel veya entelektüel durumunun önemsiz materyallerin aşırı tüketimi sonucu bozulmasını ifade etmektedir. Dijital bir çöplüğe maruz bırakılan nesillerin zihinlerini okullarda öğretmenler nasıl düzeltecek? Hatta el yükseltiyorum, aynı içeriklere maruz kalan öğretmenlerin zihinlerini Millî Eğitim Akademisi nasıl düzeltecek?

Sözün özü, birey öğretmenlerinden daha çok algoritmanın rehberliğine maruz........

© İstiklal