Yıldız Sarayı Bahçesinde Jimnastik Yapıyorlar!
Osmanlı’da fotoğrafa duyulan ilgi, neredeyse Avrupa ile eş zamanlı olarak başlamış ve fotoğrafçılığın Saray bünyesinde barındırılmasına kadar varmıştır. Saray Fotoğrafçısı unvanı verilen pek çok sanatçı, kendilerini mesleki açıdan geliştirmek için Avrupa’ya seyahatler yapmışlar, “Fotoğrafçılık”, “Karanlık Oda” ve “Fotoğraf Rötuşlama” gibi konularda eğitimler almışlardır. İstanbul’a döndüklerinde fotoğrafhaneler açan bu sanatçılar, genç nesillere de fotoğrafa dair aldıkları eğitimleri aktarmışlardır.
Osmanlı’da fotoğrafçılık genellikle gayrimüslimler tarafından icra edilen bir meslek olarak bilinmektedir. İlk fotoğrafhane girişimi Ermeni kardeşlerin Pera’daki fotoğrafhanesidir. Bu fotoğrafhaneler daha sonra İstanbul’un çeşitli semtlerine dağılarak çoğalırlar. İlk Türk ve Müslüman fotoğrafçısı olarak kabul edilen “Bahaettin Rahmi Bediz” ise diğer fotoğrafhanelerden farklı olarak stüdyosunu Saray’ın yakınlarına, günümüz valilik binasının bulunduğu Cağaloğlu Yokuşu’nda bulunan Bab-ı Ali Caddesi no:15’te açmıştır. Rahmizade, 1900’lerde Yıldız Sarayı Tiyatrosu oyuncularının Saray’ın has bahçesinde Sultan için hazırladıkları “Hakiki Nedametin Dördüncüsü”, “Peçeli Kadının Beşinci Sahnesi”, “Balmumcunun Nihayet Tablosu” ve “İki Öksüz Kız kardeşin Yedinci Tablosu” gibi önemli sahne oyunlarının fotoğraflarını çekerek ölümsüzleştirmiştir.
Gelelim yazımızın başlığına: Yıldız Sarayı bahçesinde jimnastik yapıyorlar!
Evet, yanlış duymadınız! Geçmişin gizemli sayfalarından günümüze ışık tutan eşsiz fotoğraflar, aynı zamanda bu yazının da yazılma........
© İstiklal
