Benim için, lütfen biraz SANAT. . . !
Tüm kavramlardan arınmak gerekir bazen; duygudan, düşünceden, endişeden, nefretten, özensiz ve estetiği olmayan her şeyden. Kendi başına buyruk, her şeyden ve herkesten uzak kalmak… Bir kâğıt, bir kalem ve bir fırça yeter; iç dünyamızı, belki de bir rüyamızı çizmek, şekillere temas eden renk renk boyalarla afakî bir şeyler yaşamak gerekir.
Öyle değil midir zaten? Hayatta her şey planladığımız gibi mi gider, her şey harfiyen uymak zorunda kaldıklarımızla, bizim tercihlerimiz mi olur hep? Bu olumsuzluklara rağmen, kapatın tüm kapıları, söndürün dış dünyanızdaki tüm boyalı ışıkları; aydınlanmak mı istiyorsunuz, o halde yakın tüm loş ışıkları, biraz su, biraz boya ve adeta süpürgelere dönmüş olan fırçalarla karıştırın iç dünyanızı, bırakmayın kendinizi olur olmadık şeylere, yüklemeyin zamana bazı şeyleri. Nereden bileceksiniz bugünün yarından daha iyi olacağını. Sebepsizce dokunun kâğıda ve onun kokusunu hissetin. Canınız ne istiyorsa onu çizin, onu boyayın, onu şekillendirin, akıtamadığınız renk renk gözyaşlarınızı akıtın o kâğıda. Haykıramadıklarınızı çizin mesela, hayatın üzerinizde bıraktığı derin ama anlamlı izleri........
© İstiklal
