menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Anadolu’nun Kalbinde Bir Mücevher: Çorum”

14 0
15.08.2025

Fotoğrafın peşinde, ışığın izini sürerken, bazen yol sizi beklenmedik güzide yerlere götürür. Bir gün yola revan olmuştum. O yol beni Hititlerin başkenti, binlerce yılın sessiz tanığı, Anadolu’nun kilit taşı, kervanların uğrak yeri, uygarlıkların beşiği kadim ilimiz Anadolu’nun kalbinde saklı bir mücevhere, Çorum’a düştü. İlk adımımı attığım anda hissettiğim o duygu… ne yalnızca tarihin ağırlığıydı, ne de doğanın dinginliği. Bu, yüzyılların sessizce fısıldadığı, insanın ruhunu derinden kavrayan bir başka histi. Çorum’a adım attığım ilk anda, farkında olmadan derin bir nefes aldım. O nefes, yalnızca temiz havayı değil, binlerce yılın sessizce biriktirdiği tarihi, kültürü ve hikâyeleri içime çekmekti. Bir kareye sığmayan, kelimelerle tarif edilemeyen o yoğunluk… İşte o an anladım ki bu şehir, yalnızca bir coğrafya değil; bir ruh, bir hafıza, bir yoldaş, bir tarih ve eşsiz kadim Çorum.

Bazı şehirler vardır ki, onları tarif ederken coğrafi konumlarını değil, taşıdıkları ruhu, maneviyatı ayrıca izah etmek gerekir. Bir şehri anlamak için bazen onun sokaklarını adımlamak yetmez; gökyüzüne yükselen minarelerine, sabahın ilk ışıklarını karşılayan kubbelerine, taşlarına sinmiş duaya bakmak gerekir.

Çorum da böyle kadim bir şehir… Haritalarda yalnızca bir nokta gibi görünse de, Anadolu’nun kalbinde, tarihin

derinliklerinde ve kültürün merkezinde yer alan gerçek bir medeniyet durağının temel taşlarından biridir.

Ve Çorum; sadece eserleriyle değil, insanıyla da merkezdir.

Misafirperver, samimi ve gönlü geniş insanlarıyla, buraya gelen herkese “evine hoş geldin” duygusunu yaşatan sizi sımsıcak saran Anadolu’nun kalbinde yükselen, medeniyetlerin buluştuğu kalbin attığı yer, taşa kazınan hafıza, tarihin göğsünde yükselen şehir kadim mücevher Çorum’dur.

Hititlerden Osmanlı’ya, Selçuklulardan Cumhuriyet’e uzanan çok zengin bir tarihtir… Her taşında, her dağında, her sokağında, her kubbesinde, her minaresinde geçmişin izlerini ve fısıltılarını duyarsınız. Hititlerin başkentinden bugüne Anadolu’nun derin damarlarında akan kadim ruh, binlerce yıllık tarihiyle medeniyetin ayakta kalan kalbi Çorum..

Hem tarihin derinliklerinden seslenen hem de doğasıyla insanın yüreğini serinleten bir gönül durağı.

Hititlerin zengin mirasını bağrında saklayan bu kadim şehir, sadece tarihî zenginlikleriyle değil, aynı zamanda insanın ruhunu saran doğasıyla, coğrafyasıyla, insanlarıyla unutulmaz bir güzelliğe sahip.

Bu kadim şehirde ışığın, gölgenin ve tarihin ortak bir dili olduğunu gördüm. Ve bu yolculuğun en güzel sürprizlerinden biri, Çorum İl Müftümüz Sayın Şahin Yıldırım Beyefendi’nin yakın ilgisi ve misafirperverliğiydi. Ben de bu şehri fotoğraflarken, Çorum İl Müftümüz Sayın Şahin Yıldırım Beyefendi, bizi samimiyeti ve nezaketiyle öyle güzel karşıladı ki, şehrin tarihî yapılarında hissettiğim huzur, gönül iklimimizde de karşılığını buldu. Gerek sohbetleri, gerek rehberliğiyle, Çorum’u bir misafir olarak değil, âdeta bir dostun evine gelen kişi gibi gezme imkânı sundu.

Hassaten Çorum İl Müftümüz, kıymetli Sayın Şahin Yıldırım Beyefendi’ye, bizlere gösterdiği zarif misafirperverliği, tevazu dolu yaklaşımı ve gönülleri ısıtan ağırlamaları için en derin teşekkürlerimi sunuyorum. Kendilerinin hem şahsımıza hem de Çorum halkına yansıttığı bu güzel ahlak ve nezaket, uzun yıllar hatırlanacak bir değer olarak kalacaktır.

Hitit taşlarının gölgesinde, sabahın ilk ışığı........

© İstiklal