Yeni Zihin Haritası | Rüzgârla Değil, Kökleriyle Yürüyenler Kazanacak
Dünya, uzun bir süredir küresel sistemin kalbinden gelen sarsıntılarla inliyor. O sarsıntı, bir binanın çöküşü değil sadece; aynı zamanda bir çağın tükenişidir.
Batı merkezli liberal düzen, kendi kutsal kodlarını evrensel hakikat ilan ettiği gün kaybetmeye başladı. Bugün artık bu düzenin çerçevesi boşalıyor. Ne Bretton Woods sistemi finansal güvence sağlayabiliyor ne de Birleşmiş Milletler sistemi küresel adaleti tesis edebiliyor. Ukrayna savaşından Gazze'deki insanlık suçlarına, Tayvan Boğazı’ndan Afrika’daki iç çatışmalara kadar tüm krizler, eski düzenin çözüldüğünü haykırıyor.
Bu büyük çöküş anında bir boşluk doğdu. Ve tarih bize hep gösterdi ki, boşluklar uzun süre boş kalmaz. O boşluğu ya bir hegemonya yeniden doldurur ya da köklerinden doğan yeni bir irade, yeni bir sözle ortaya çıkar.
Bugün, tam da bu eşiğin üzerindeyiz. Medeniyetlerin yeniden dirilişi, artık romantik bir fikir değil; reel siyasetin, küresel dönüşümün ve stratejik gelecek tahayyülünün merkezine oturmuş durumda.
Çünkü artık Batı'nın dayattığı evrensel hakikatler yerine, her medeniyetin kendi hakikatini dillendirdiği çok merkezli bir çağ başlıyor, başlayacak!
Bu yeni çağın temel parolası ise şu: Özdeğer siyaseti.
Bu siyaset, Batı’nın evrenselcilik adına dayattığı tek tipleştirici kültürel kolonizasyona karşı bir duruş değil sadece; aynı zamanda yerel olanın, milli olanın, tarihi olanın yeniden sahneye çıkışıdır. “Senin dilin geri, senin inancın çağdışı, senin kültürün ilkel” diyen kibirli yaklaşıma karşı, “Ben varım, hem de kendim olarak varım” diyebilen bir diriliş ruhudur bu.
Anadolu’dan Asya steplerine, Latin Amerika’dan........
© İstiklal
