Suriye, on dört yılı aşkın bir iç savaşın ardından enkazdan çıkmaya, yeniden bir arada yaşama iradesini inşa etmeye çabalarken, güneydeki Süveyda vilayetinde patlak veren son kriz, sadece ülke içi dengeleri değil, aynı zamanda bölgeyi yeniden şekillendirmek isteyen dış güçlerin planlarını da açık etmektedir.

Dürzi milislerle Sünni Arap Bedevi aşiretleri arasında yerel bir gerilim olarak başlayan çatışmalar, kısa sürede İsrail’in hava saldırıları ve vekalet müdahaleleriyle derin bir uluslararası kriz hâline geldi.

Bu yeni denklemin en dikkat çekici unsuru ise, İsrail’in uzun süredir masa başında şekillendirmeye çalıştığı “Davut Koridoru” projesinin sahada fiilen uygulamaya sokulmuş olmasıdır.

İsrail, Golan Tepeleri'nden başlayarak Ürdün sınırına ve oradan Süveyda ile Dera vilayetlerini içine alan bir güvenlik kuşağı oluşturmayı hedeflemektedir. Bu kuşak, güney Suriye'yi Şam yönetiminin denetiminden kopartarak, İsrail ekseninde özerk bir kanton hâline getirmeyi amaçlamaktadır.

Bu stratejinin yerel uygulayıcısı olarak öne çıkan Dürzi lider Hikmet el-Hicri’nin, hem mezhebi sadakatleri hem de Captagon ticaretinden sağladığı yasadışı finansal ağlarla bu planın tam merkezinde konumlanmaktadır. Rejimin Aralık 2024’te devrilmesiyle birlikte korumasız kalan Hicri, yeni Şam........

© İstiklal