ABD'nin Perspektifinden AB-Çin Yakınlaşması
ABD, Çin'i uzun süredir sadece bir ekonomik rakip değil, aynı zamanda küresel düzenin liderliği konusunda en büyük sistemik tehdit olarak görmektedir. Washington'ın stratejisi, Pekin'in teknolojik ve askeri yükselişini çevrelemek ve müttefikleriyle birlikte "ortak bir cephe" oluşturmaktır.
Bu bağlamda, AB'nin Çin'le ticari ve iklim işbirliğini önceliklendiren herhangi bir adımı, ABD'nin ulusal güvenlik önceliklerini baltalayan bir hareket olarak yorumlanabilir. ABD yönetimi, özellikle kritik teknolojiler ve tedarik zincirleri konularında müttefiklerinden "daha sıkı" bir duruş sergilemelerini beklerken, AB'nin "risk azaltma" (de-risking) söylemini, Çin'le ekonomik bağları sürdürme bahanesi olarak görme eğilimindedir.
Örneğin, AB'nin Çin EV'lerine (elektrikli araçlar) yönelik anti-sübvansiyon soruşturması Washington tarafından olumlu karşılansa da, ABD'nin uyguladığı daha kapsamlı teknoloji ihracat kısıtlamaları ve yaptırımlar karşısında, Avrupa'nın genel yaklaşımı daha yumuşak ve pragmatist kalmaktadır. ABD için, Ukrayna Savaşı'ndan sonra Çin'in Rusya ile ilişkilerini kesmemesi, Pekin'in bir "sorumluluk sahibi küresel aktör" olmaktan ne kadar uzak olduğunun kanıtıdır. Dolayısıyla,........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d