Nerede O Eski Bayramcılar Gelmeden Konuşalım
Hepimizin kayıpları var bu memlekette. Var olduğumuzdan bu yana kaybediyoruz. Her asır bazı nimetler geliyor bazı nimetler gidiyor. Halbuki tüm savaşlar yapılmış, nice kanlar dökülmüş, milyarlarca insan yaşatmak için canlarını vermiş, kayıplar yaşanmış, topraklar alınmış, acı, keder hepsi yaşanmış. İnsanoğlu için tüm sistem hazır lakin duyduğumuz acı geçmişle yarışacak vaziyette. Yaşadığımız hüzün suni mi gerçek mi ayırt etmekte zorlanıyoruz. İçimizi çeke çeke yaşıyoruz. Özel’in Celladıma Gülümserken Çektirdiğim Resmin Arkasındaki Satırlar misali yaşıyoruz. Ben, İsmet Özel, şair, kırk yaşında. Her şey ben yaşarken oldu, bunu bilsin insanlar, ben yaşarken koptu tufan, ben yaşarken yeni baştan yaratıldı kâinat, her şeyi gördüm içim rahat diyordu Şair.
Özlüyoruz, ısrarla özlüyoruz neyi özlediğimizi tam bilemeden. Her köşe başında duymuyor muyuz nerede o eski bayramlar diyenleri. Özlemini çektiğimiz şey bayram hasreti mi? Yoksa eskilerin bin bir emekle alınan baş ucuna koydukları ayakkabıları mı? Evet bazı........
© İstiklal
