1980’lerde Ankara’nın Etlik semtinde henüz küçük bir çocukken, bir pazar akşamüstü yorgun argın, sarı lacivertli atkısıyla babamın Ankaragücü maçından dönüşünü hatırlıyorum. 19 Mayıs Stadyumu’nun önünde el arabasında satılan köfte ekmek ve arşı âlâya uzanan ızgara dumanlarıyla hoş beş olmuş bir maç günü...

“Yine kelle etinden yapmışlar köfteyi, midem yanıyor! Ve yine küfretti Abdülkerim, yedi kırmızı kartı; on kişiyle ancak berabere kalabildik işte! Çay koyun da hafifleyelim, bakalım haftaya ne yapacağız?” Çay koyduk…

Ertesi gün evde çarşaf çarşaf gazeteler ve bir dahaki maça kadar hiç bitmeyen köfte ve Ankaragücü kritikleri... Midesi delinse de ne köfteden ne Ankaragücü’nden vazgeçti has Ankaralılar! Serde Ankara varsa işler değişmez, yensek de yenilsek de defalarca küme düşsek de kalbimizdeki yeri zerre şaşmaz bizim takımın. Gururluyuz, güçlüyüz çünkü biz Ankaragüçlüyüz!

“İstanbul takımlarına taraftar olunmaz kızım, biz Ankaralıyız, bize yakışmaz. Kızarız, öfkeleniriz, belki ağız dolusu söveriz ama en çok da severiz takımımızı. Her şartta Ankaragüçlüyüz biz der, mevzuyu kapatırız!” [Olmazsa çay koyarız.]*

Her şartta… O gün bugün, zayıfın, gücü sekteye uğrayanın, zorda kalanın yanında olmayı ahlaki buldu bizim kuşak.

Yazıya "Ankara Meselesi" başlığını atarken; mesele kelimesinin "sorun" karşılığından çok, düşünülmesi ve çözülmesi gereken konu anlamında altını çizmek istedim.

1910 yılında kurulan Ankaragücü’nün tarihçesi, İmalât-ı Harbiye işçileri tarafından İstanbul’da kurulmuş olan “Altınörs İdman Yurdu” adlı kulübe dayanır. 1917’de bu kulüp, İmalat-ı Harbiye adını alır ve 1. Dünya Savaşı sonunda Ankara’ya taşınarak bugünkü Ankaragücü’nün nüvesini oluşturur. Kulüp, 1922’de Ankara’da “İmalat-ı Harbiye” ve “Turan Sanatkâran” kulüplerinin birleşmesiyle MKE Ankaragücü Gençlik ve Spor Kulübü adını alır.

MKE ile bağlantısı ise Cumhuriyet döneminde Türkiye’de sanayi ve savunma sanayi gelişirken, kulüp de Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu ile ilişkilendirilmiş ve MKE Ankaragücü adını almıştır. MKE’nin desteğiyle özellikle tesisleşme ve altyapıda ilerleme kaydetmiştir.

1959 yılında başlayan Türkiye Millî Ligi’nin (Süper Lig) kurucusu olmuştur Ankaragücü. O dönemde Gençlerbirliği ile birlikte Ankara’yı temsil etmiştir.

Süper Lig’de 2001 yılında 6., 2002’de 4. sırada yer almasına rağmen, içine girdiği uzun süreli mâli krizler yönetim zorlukları getirmiştir. 2012-2013 yıllarında transfer yasağı, mâli kaos ve lig sistemindeki değişikliklerle birlikte alt liglere düşmüş; hatta 3. Lig’e kadar gerilemiştir. 2017’de 2. Lig’de şampiyonluğu alıp üst lige çıkmış, 2022’de tekrar Süper Lig’e yükselmiş ancak 2024 sezonunda 17. sıraya gerileyerek yeniden küme düşmüştür. Günümüz Türkiye’sinde birçok spor kulübü ve sivil toplum kuruluşunun başına gelen Ankaragücü’nün defterine de not düşülmüştür: Çaya siyaset........

© İstiklal