Ne'yi Ve Kim'i Niçin Ölçü Alacağız?
Sevgili Peygamberimiz Efendimiz iki cihan serveri Hazreti Muhammed (asm) vefat ettiğinde, Hazreti Ömer (ra) dahi bu açık gerçeğe ve ölüm hakikatine anında teslim olmadı ve "Resûlullah ölmemiştir ve sağdır. Kim Muhammed (asm) öldü derse onu kılıcımla iki parça ederim” diyerek seslenmiştir. Tabi bu sesleniş, beklenmedik bir acı ve hüzünlü haberin ardından ilk tepki ve bir feryattır. Normal bir tepki ve feryat görülse de bu sesleniş ölçü alınamaz. Bu durumda hangi sesleniş ölçü alınır?
Hazreti Ebu Bekir’in (ra) şu seslenişi ölçü alınır: "Kim ki Muhammed'e (asm) tapıyorsa, bilsin ki, Muhammed (asm) ölmüştür. Kim ki Allah'a ibadet ve kulluk ediyorsa bilsin ki, Allah Hayy'dır, ölümsüzdür."
Evet, durum bu kadar açık ve nettir. Bize bu ölçüyü zaten aklımız veriyor.
Ardından tefekkür ettiğimizde zaten ölüm gerçeği Kuran-ı Kerim’de defalarca gözler önüne seriliyor.
“Her canlı ölümü tadacaktır.” (Ankebut Suresi, 57)
"Muhammed ancak bir peygamberdir. Ondan önce de nice peygamberler gelip geçti. O ölür veya öldürülürse gerisin geri mi döneceksiniz? Kim geri dönerse Allah'a en küçük bir zarar vermiş olmaz. Fakat şükredenlere Allah mükâfatını verecektir." (Al-i İmran Suresi, 144)
"Muhakkak ki sen de öleceksin onlar da ölecekler."(Zümer Suresi, 30)
Buradan yola çıkarsak şurası bir gerçek, ölüm bir ölçüdür ve sonrasını hesap etmelidir........© İstiklal
