menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Müslümanlar Mı Davalarına Sadık? Falcılar Mı Yalanlarına Sadık?

12 0
19.03.2025

Şu başlıktaki soruya bak ya! Bu yazının başlığı nasıl böyle ya! “Müslümanlar mı davalarına sadık, falcılar mı yalanlarına sadık?” Bu soru beynin damarlarını çatlatır. Bu sporu adamı hoplatır.

Bir davaya sadık olmayı anlarız da, “Yalanlara nasıl sadık olunur?” İşte bunu anlamayız. Yalan ile sadakat nasıl bir araya gelir? Bunu anlamak mümkün değil.

Evet, anlamak zordur ve sizin de kafanız, şimdi, hatta kafanız değil beyin kıvrımlarınız “zongur zongur titriyordur” bu soruyu düşünerek.

Yalan ve sadakat asla bir araya gelemez. Ancak falcılar yalanlarına sadıktırlar. Zaten falcılar yalancıdır. Falcılar “profesyonel yalancılardır.” Falcılar yalandan para kazanırlar.

Tekrar sorumuzu soralım ve beynimizin kılcal damarlarına kadar “fokur fokur” kaynayalım.

“Müslümanlar mı davalarına sadık, falcılar mı yalanlarına sadık?”

Birisi Hak dava, ve diğeri baştan sona yalan-dolan.

Hak davayı savunması gereken Müslümanlar isteksiz, yılgın ve bıkkın, ancak yalancı falcılar çok heyecanlı.

“Buyurun buradan yakın.” Bir çaresizlik durumunda ya da şaşkınlık durumunda söylenir ya: “Buyurun buradan yak” denir ya!

“Müslümanlar mı davalarına sadık, falcılar mı yalanlarına sadık?” sorusu aynı duruma sokuyor insanı.

Tekrar soruyorum. Çünkü tekrarda fayda vardır. Et-tekraru ahsen, velev kane yüz seksen. "Tekrar güzeldir, yüz seksen kere de olsa."

“Müslümanlar mı davalarına sadık, falcılar mı yalanlarına sadık?

Batıl işlerini hararetle anlatan falcılar bir tarafta, Hak davalarını çekinerek anlatmaktan korkan Müslümanlar diğer tarafta.

Müslümanlar davalarına, falcıların yalanlarına sahip çıktıkları kadar sahip çıksalardı Dünya güllük gülistanlık olurdu.

Gerçi şurası da bir gerçek. Müslümanlar olarak sindirildik ve bir cendereden........

© İstiklal