menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bireysel Eğitim Planı ve Çeşitliliğin Bereketi

8 0
15.10.2025

Babamın tohum sandığı, onun en kıymetli hazinesiydi. Küçük, eski bir ceviz sandık. İçi, sayısız torba, kese ve hatta mendillere sarılı tohumlarla doluydu. Bir cumartesi sabahı, onları tek tek çıkarıp havalandırırken yanına oturdum.

“Baba,” dedim, “hepsi aynı görünüyor. Neden bu kadar titizleniyorsun ki? Marketten bir paket domates tohumu al, hepsi aynı boyda, aynı lezzette domates verir. İşini kolaylaştırır.”

Babam, gözlüklerinin üzerinden bana öyle bir baktı ki; yine çok büyük bir cehaleti ifşa etmiştim. Elindeki ufacık, çelimsiz görünen bir tohumu parmaklarının arasında nazikçe tutarak bana uzattı.

“Oğul,” dedi, sesi sandığın tahtasından yükselen toprak kokusu kadar derindi, “şu tohuma bak. Belki senin aldığın hibrit tohumlar kadar parlak ve dolgun değil. Ama bu, dedenden bana kalan, bu topraklara özgü bir ‘köy domatesi’nin tohumu. On yıllardır, en kurak yazda bile dayanıklılığını kaybetmedi. Hastalıklara direnir, lezzeti ise pazardakilere benzemez.”

Sonra, sandığın diğer köşesinden minik, siyah bir tohum daha aldı. “Bu da, dağ köyünden bir dostumun getirdiği, erkenci bir buğday tohumu. Diğerleri daha filizlenmemişken o, yeşermeye başlar. Peki, sen bana tek tip, standart bir tohumun, benim her bir parseldeki farklı toprağıma, farklı mikro klima koşullarıma nasıl uyum sağlayacağını söyler misin?”

“Yani,” dedim, “sen tohum ıslahı yapmıyorsun, aslında tohum biriktiriyorsun. Çeşitliliği koruyorsun.”

“Islah da yaparım!” diye gürledi gülerek. “Ama benim ıslahım, fabrikasyon değil. Mesela, her sene en erken kızaran, en güzel kokulu domatesi seçerim. Onun tohumlarını özenle saklarım. Ertesi sene........

© İstiklal