menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Liselerde Şiddet, Taciz ve Akran Zorbalığı Üzerine: İstanbul Erkek Lisesi Olayının Düşündürdükleri

7 1
11.12.2025

Gençler geçmişin köklü birikimlerinden ilham alarak geleceği inşa eder. Geleceğimizin teminatı olan/olması gereken gençlerin çeteleşme, suç, şiddet, taciz ve zorbalık gibi kavramlarla kamuoyuna yansıması hem yürekleri burkan hem de hassasiyet gösterilmesi gereken bir durum olarak ortaya çıkmaktadır.

İstanbul Erkek Lisesi’nde yaşanan son olaylar Türkiye kamuoyunu hızla karşıt kamplara ayırmıştır. Tartışmaların çoğu meseleyi özünden uzaklaştırmakta ve karşıt ideolojik pozisyonları tahkim etmek amacıyla kullanılmaktadır. Bir kesim, 13–14 yaşındaki kız öğrencileri “kadın” olarak tanımlayarak olayı cinsiyetçi söylemler üzerinden okuma çabasına girmiş, konuyu aile ve erkek düşmanlığı eksenine çekmiştir. Başka bir kesim gençlerin yaşadığı güçlükleri politik amaçlar için bir fırsata dönüştürmüş, bir diğer kesim ise kendi politik referanslarını koruma derdine düşmüştür. Oysa olay, tüm toplum kesimlerini ilgilendiren çok boyutlu bir sosyal soruna işaret etmektedir. İstanbul Erkek Lisesi’nde yaşananlar; gençlik politikaları, eğitim sistemi, kültürel dönüşüm ve toplumsal değerler üzerine yeniden, daha derinlikli düşünmeyi zorunlu kılmaktadır. Bir kez daha anlaşılmıştır ki zeki ve başarılı olmak, ahlaklı ve iyi olmak için yeterli değildir. Türkiye’nin gençlerini kariyer sahibi ve varlıklı bireyler hâline getirmek için gösterilen çabanın çok daha fazlası, onların ailelerine, ülkelerine ve insanlığa fayda sağlayan erdemli insanlar olarak yetişmelerine yöneltilmelidir.

Okuldaki 9. sınıf öğrencilerinin davranışları erotizm kültürü ve taciz eksenli iken, 11. sınıf öğrencilerinin tutumları akran zorbalığı ve şiddet kategorisine girmektedir. O halde yaşanan gelişmelerde odaklanılması gereken iki ana konu vardır:

- Erotizm kültürü ve taciz,

- Öfke kültürü, akran zorbalığı ve şiddet.

1. Erotizm Kültürü ve Taciz

Cinsel içerikli şiddetin mazereti olmaz. Bununla birlikte taciz ve tecavüz vakalarının artması üzerine iyi düşünmek gerekmektedir. Günümüzde gençler, sosyal medya, internet, moda ve eğlence sektörleri aracılığıyla tarihte hiç olmadığı kadar yoğun bir erotizm kültürüne maruz kalmaktadır. Bu tür içerikler, pornografik şiddeti normalleştirmekte ve gençlerin zihin dünyasını kaçınılmaz biçimde etkilemektedir. Kadınların ve kızların bedenini nesneleştiren, gençleri sürekli cinsel uyarıcılara maruz bırakan bu kültür; taciz ve tecavüz vakalarının artışında belirleyici bir rol oynamaktadır. Reklam sektöründe kadın bedeni araçsallaştırılmakta; moda sektörü ise anaokulu ve ilkokul çağındaki çocukları bile podyum estetiği içinde yetişkinleştirilmiş figürlere dönüştürmektedir. Bunun bir yansıması olarak çocuk kıyafetlerinde “yetişkin tarzının” yaygınlaşması hem çocuklar hem yetişkinler açısından olumsuz sonuçlar doğurmaktadır.

Sosyal medya aracılığıyla çocuklara ve gençlere eğlence adı altında şiddet ve erotizm sunulmaktadır. İnternetten film izlemek isteyen bir kullanıcı bile uygunsuz dans ve söylemler içeren içeriklerle karşılaşabilmektedir. Sosyal medya algoritmalarının gençlerin önüne sürekli erotik içerikleri getirmesi, bu tür paylaşım yapan sosyal medya ünlülerinin milyonlarca takipçisinin olması maruz kalınan cinsel şiddetin........

© İslami Analiz