Cihad Kaçkınları
“…. Şimdi üzerlerine farz kılınınca, onların; Allah'tan korkar gibi ya da bundan bile daha fazla, insanlardan korkan bir grubu "Ey Rabbimiz niye üzerimize savaşmayı farz kıldın, bize biraz daha mühlet tanısaydın olmaz mıydı? dediler. Onlara de ki; Dünya zevki kısa sürelidir. Ahiret ise sakınanlar için daha hayırlıdır. Orada kıl payı bile haksızlığa uğramazsınız. (Nisa 77)
Nerede olursanız olun, surlarla tahkim edilmiş kalelerin içinde bile olsanız, ölüm sizi bulur. Eğer onlar bir iyilikle karşılaşırlarsa `bu Allah'tandır' derler, ama başlarına bir kötülük gelirse `bu senin yüzündendir' derler. Onlara de ki; Hepsi Allah'tandır. Niye bu adamlar kendilerine söylenen sözü anlamaya yanaşmıyorlar?” (Nisa 78)
Rabbimizin bu hükümleri kuşkusuz zaman ve mekânla sınırlı değildir. Bu gün de kendilerine cihad farz kılınanların kahir ekseriyeti Allah'tan korkar gibi ya da bundan bile daha fazla, Amerika’dan korkuyorlar. Amerika’dan korkmakla yetinmiyor cihad edenleri kınıyor, rahatlarını, ticaretlerini bozmakla, güvenliklerini tehlikeye düşürmekle suçluyorlar. Hatta bununla yetinmiyor onların cihadını küçümsüyor “ortada cihad falan olmadığını, gördüklerimizin bir tiyatrodan ibaret ve danışıklı dövüş olduğunu” dahi söylüyorlar. Sırf kısacık dünya zevkleri uğruna Amerika’yı değil Mücahit müminleri hedef alıyorlar. Sanki cihat cephelerinde savaşılmasa Amerika’ya boyun eğilse canları ve malları güvende olacakmış gibi!
2006 Temmuz savaşında Hizbullah’ın galibiyeti kesinleşince her ırktan ve mezhepten Müslümanlar “İslami” kimliklerini etnik ve mezhebi kimliklerinin önüne geçirerek “İşte biz Müslümanların zaferi” deyip Allah’a hamt ettiler, şükrettiler. Hizbullah ile gurur duydular. Aksa........
© İslami Analiz
