Yitiksöz 27 (Şubat / Mart 2025) Üzerine
Sanat, Edebiyat ve Düşünce Dergisi
Yitiksöz bu sayısında Merhum Nuri Pakdil Usta’nın “Haydi âdemoğlu kendinle tanış / Uzak dediğin yer en çok bir karış” dizelerini kapağa taşıyor. Kapak, zirvede karlar altında kalmış bir ağaç fotoğrafını içeriyor. Bu sene kış mevsimi ülkemizin bir bölümünde kendini gösterirken diğer bölümünde maalesef kendini pek hissettirmedi. Yirmi yedinci sayısı işte böyle bir günde okuruyla buluştu. Rabbimden dileğimiz, bizleri kuraklıkla imtihan etmemesi.
Genel Yayın Yönetmeni Sayın Duran Boz, “Deprem Kitaplığı” adlı yazısında 27. sayıda 6 Şubat 2023 depreminden sonra gün yüzüne çıkan deprem konulu edebî verimlere kapıları açtığını belirtiyor. Yazıdan kısa bir bölüm sizlerle:
“Gün gelir yeryüzü sarsılır konuşur toprak. Kalpler yerinden oynar. İnsan, kendiliğinden ne oluyor sualini sormaya başlar? Soruları cevapsız kaldıkça da içi korku dükkânına döner. Yapıp ettiklerinden huzursuzluğu doluşur zihnine.
(…)
Âdemoğlu, titizlikle yaptıklarının ödülüne kavuşurken kılıfına uydurduklarının da cezasını görür. Aleladeliğin verdiği ziyanı savuşturabilmek ise alın teri dökmeyi gerekli kılar. Yalanın döngüsünden elde edilenler kişiyi manen yaraladığı gibi maddi yoksunluklara da iteler.
6 Şubat Depremi; bedeli ağır da olsa yaşayanları ikaz anlamı taşır. İnsan için içten dışa yaptıklarınla yüzleş de yapacaklarına sımsıkı sarıl uyarısı asıl belirleyici olur. Bu uyarı, herkesi arınma kapısında durmaya davettir.
Yitiksöz, depremi çeşitli boyutlarıyla gündem konusu yapma çabasını öne alarak yürüyüşüne devam ediyor. Şiirler, öyküler ve inceleme yazılarıyla bir deprem külliyatı oluşturmayı deniyor.”
Yitiksöz 27’ye sırasıyla Bünyamin K, Mehmet Sümer, Mehmet Narlı, Yasin Mortaş, Ali Sali, İbrahim Gökburun, Hüseyin Çolak, Hacı Ahmet Sevgili, Mehmet Yılmaz, Ümit Zeynep Kayabaş, Mustafa Uçurum, Sinan Davulcu, Esma Polat, Akif Dut, Seher Özkök, Asiye Ceyhan, Sinem Sevgili, Bünyamin Vırıt, Ayşe Zülal Güngör, Ekrem Elmas, Mustafa Gök, Cahit Küçük, Agâh Sayra, Ahmet Tepe, Derya Kurtoğlu, Nurettin Durman ve Hüseyin Akın şiirleriyle katkı sunmuş. Esma Polat, Pencere adlı şiirinde tabiatın renkli dünyasından insanın iç dünyasına pencereler açıyor. Buyurun şiire:
Pencere
Testilerde sakladım ötüşlerini
Kuyuları bilmeyen bal kuşlarının
Kıyılarda yürüdü dalgın bir gece
Kumsalda görürsün ayak izini
Mutribler durulmuş sulara bakıp
İnciler parlattı perdelerinde
Ay bir avizedir vurmayı sever
Kuğulara dargın göl yüzlerine
İnce bir davetti anmamak seni
Susmak uzakların derin kavsine
Yollara düşmekten murad ne derdim
Anlarım belki de dönsem kendime
Kesik çizgilerden yorgun koşucu
Bıraksa kendini çılgın bir sele
Yelesinden tuttuğu toy sevinçleri
Ayağa kaldıracak o ıslık nerde
Bahçeme dadanmış çöl çiçekleri
Vuruldu sabahın taze sesine
Bir gül fideledim geceyi sevdi
Üzgünlük damladı elbisesine.
Yitiksöz 27’de Hasibe Çerko, Gülçin Yağmur Akbulut, Hasan Keklikçi, Emel Karagedik, Ahmet Ergin, Vedat Ali Kızıltepe, Yavuz Ahmet ve Abdullah İpek öyküleriyle Yitiksöz okurunu selamlıyor.
Hasibe Çerko “Tarihsel Geçit” adlı öyküsünde bir baba ile çocuğunun çıktığı yolculuğun zorluklarını ve izlerini anlatıyor:
Tarihsel Geçit
“O mevsim babam yanında götürmüştü beni.
Mavi gökle toprak arasında, taşlı arazide yol alırken içim belli belirsiz bir tasayla doluydu. Dağın güney eteklerini verev dolanıp yavaş yavaş ama durmaksızın, geniş düzlüklerden oluşan doruğa tırmanıyorduk.
Tepelerin iç görünümleri beyaz........© İnsaniyet
