menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ah Güzel Bosna

10 0
05.06.2025

Bunu hiç unutma evlat! Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı; devam edegelen sömürgeciliği, döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur.

Aliya İzzetbegoviç

Nice diyarlar vardır, toprakları acıyla gözyaşıyla kanla yoğrulmuştur. Gazze ve Doğu Türkistan gibi; Avrupa’nın Kudüs’ü de acı dolu hikâyesi ile yüreklerimizde hâlâ ince bir sızıdır. Daha küçük yaşlarda iken köyümüzdeki siyah beyaz televizyondan duymuştuk binlerce kilometre öteden gelen sessiz çığlığı. Büyüklerimizin gözyaşına karışan bedduaları arasında çocuksu dimağlarımıza kazınmıştı Bosna’nın adı. Bizim henüz, insanın hayvandan daha vahşi olabileceğini yeni yeni ayırt ettiğimiz yaşlardan kalan acı bir hatırası vardı Saraybosna’nın.

Şehirler, şehitlerin ruhu ile var olur. Üzerinden asırlar geçse de silinmez o kara bulutların gölgesi. Zulmetin merhameti boğduğu, barutun insanlığı gömdüğü; gözyaşının ısladığı topraklara, annelerin ahının yükseldiği gökyüzüne misafir olduk. Aradan aylar geçti. Balkan ülkelerinin neredeyse tamamını ziyaret etmemize rağmen hâlen yâdımdan çıkmadı Bosna. Niye şimdi yazdım bu satırları? Yüreğimde bir sızı kaldı Bosna’dan. Aliya’nın ıstırabına şahit olunca uyandı ruhumun derinliklerindeki bu hikâyenin iniltisi.

Asırlar geçse de ne değişmişti sahi. Zulüm kıta değiştirdi, isim değiştirdi, zalim libas değiştirdi. Yine melekler katına yükselen bebeklerin, biçare kadınların acı çığlığını bizim çocuklarımız izliyor haberlerden. O zaman da üzülüp dua etmiştik bugün de… Sahi bizim hesabımız ne olacak demeye bile korkuyorum. Biz doğmadan evvel de varmış bu toprağın üstünde acılar, ahlar, ağıtlar; günahsız melek olan yavrular. Yarım kalan hikâyeler… Bu imtihan da kıyamete kadar devam edecek olan Habil ile Kabil’den kalan bir yol.

Nereden nereye geldik. Bir gezi yazısı değil bu; bir acının yürekte kalan sancısı. Okunası değil, unutulmayası bir yer bu dünya üzerinde. Ah Bosna! Güzel gerdanında kahrın asılı kalmış hâlâ. Bu eşsiz zarafetine düşen gam, hançer yarası mı olmuş? Koyun koyuna toprağa düşen cennet yurdunun sakinleri yıllardır gün yüzü bekler arzın üstünde bir nişanı olsun diye. Hüzün kardeşin Gazze’yi de sarmış makûs talihin, Hz. Peygamber’in mirası o kutlu beldeyi. Dünyada bir cennet bahçesiydiniz siz. Kara eller zindan etti size gökyüzünü. Kara bahtınızdan elem düştü, keder düştü biz biçarelere.

Temmuz ayının sıcağında gençlikten kalan bir heves ve cesaret ile yaklaşık 24 saatlik bir otobüs seyahatini göze alarak Balkanlara, Osmanlı emaneti Saraybosna’ya doğru yola çıktık. Balkan kelimesi, ormanlık ve sarp sıradağlar anlamına gelmektedir. Kuzey Makedonya’dan itibaren sanki size ait bir yerde, aşina olduğunuz dağlar ve ormanlar arasında yolculuk ediyormuşsunuz hissine kapılıyorsunuz. Anadolu’nun yeşil ve mavisi kucaklıyor sizi. Ecdadın muazzez hatırası dağına, taşına, havasına ve suyuna sinmiş; gönül penceremizden içeri giriyor, bizleri selamlıyordu. Yaklaşık beş yüz yıl Osmanlı hâkimiyetinde kalmış büyük bir medeniyetin izlerinin hala dipdiri olduğu bir diyara ulaştık.

İlk defa yurt dışına çıktığım uçsuz bucaksız bozkırın içinde yer alan Ahmet Yesvi Hazretleri’nin beldesi Yesi’de, Türkistan toprakları da ruhumda böyle derin bir iz bırakmıştı. Sonra nice diyarlar beldeler gördüm de yine sen de gördüm o izi Bosna. Ondandır gitmeyişin benden, ondandır kalemimde yüreğimde kalışın. Aliya’nın yürek sancısı Ah Bosna! Türkleri öldürüyoruz diyerek zulmettiler sana. Ecdat yadigârı toprağının her köşesinde şehitlerin gül kokusu var; Çanakkale misali, Kudüs misali…

Saraybosna tamamıyla Osmanlılar devrinde kurulan cennetten bir köşe, selam olsun yurdunda ilk Müslüman yerleşimlerini kuran Gazi İshak Bey’e ve oğlu Îsâ Bey’e. Fatih Sultan Mehmed Han adına yapılan Hünkâr Camii’nin gölgesinde ulu bir çınarın izlerine şahit olduk. Sırtını Trebeviç Dağı’na yaslamış olan caminin önünden Miljacka Nehri yani Saraybosna Irmağı akar. Hünkâr’ın gölgesi, hemen karşısındaki Hünkâr Köprüsü ve hamamıyla birlikte kıyamete kadar düşmüş bu aziz........

© İnsaniyet