Ben Armudu Dişledim
Lisedeki edebiyat hocamız, sınırlı sayıda ve daima tahmin edilebilir formüllere benzer bilgilendirmelerini, parmak kaldırmamıza izin vermeyen bir tavırla, çenesi yukarı kalkık, hızlı hızlı verirdi. Merak edip bir şey sormak istesek gözleri bize doğru kavislenerek kayar, ne söyleyecekse onu sanki daha da uzatarak tamamlar, sonra da abes bir işle iştigal etmişiz gibi yılgınlıkla bize dönerdi. Soru sormamayı öğrenmiştik. Gazel; kadın ve şarap şiiridir, tanımına itiraz edilemezdi mesela, sınavda sorarsa öyle yazacaktık.
Bir gün aynı tavırla “Manilerin ilk iki beyti doldurmadır, anlamsızdır. Söylenmek istenen konu son iki dizededir.” dedi. Ben parmak bile kaldırmadan “Hocam öyle şey olur mu, illaki bir anlamı vardır, şair asla boşa söylemiş olamaz.” deyiverdim. Hoca, birkaç defa göz kırpıp bana tahammül ettikten sonra alaycı gülümsemesiyle başını yana eğdi ve benim hakkındaki zannına emin olarak “Peki, şunda ne anlam var, açıkla bakalım öyleyse” dedi:
Mâni benim ezberim
Kan ağlıyor gözlerim
Ben........© İnsaniyet
visit website