5. Bölüm: Sabah Secdesi
Adam karanlıkta yürüyor ve kar yağıyordu.
Cadde ortasına sıralanmış direklerin tepesinden süzülen ışık yolun her iki yanını öylesine aydınlatmakta, belli belirsiz gölgeler ara ara sokak köşelerinden caddeye doğru girip çıkmaktaydı.
Zaman sanki durmuş, cadde boydan boya susmuş, sokaklar yalnız kalmıştı.
Gölgelerden arda kalan tek tük ayak izlerini de sessizce yağan kar örtmekteydi.
Karanlık, gecenin üzerine öyle bir çökmüştü ki hem gecenin hem de karanlığın sadık bekçileri olan köpekler, onlar dahi çoktan çekilivermişti kuytulardaki inlerine.
Adam işte böyle bir gecede yürüyor, kar ise adamın saçlarına, omuzlarına, paltosunun kollarına yağıyordu.
Adam gülmüyor, geceye bakan yüzü içindeki hüzne inat gülümsüyor, kar yağıyor, adamın yüzü gülümsüyordu.
Ve bu gülümsemeyle arkasından kapanacak izler bırakarak öylece girdi sokaklardan birine. Sokağa girdi, kar biraz daha yağdı ve karın yağması gibi her şey bir anda sessizce oldu.
Sessizlik adamın girdiği sokağın göğsünden hırıltısız bir şekilde gelmişti.
Kapılardan biri gıcırdayarak açıldı, acı bir ses duyuldu ve bu ses sessizliği vurdu girdiği sokaktan.
Adam öylesine bir sendeledi. Ayaklarını sabit tuttu önce ondan sonra yürüdü, yürüdü yeniden sokağın kenarından caddeye. Adam yürürken arkasından uzaklaştı hızlıca patırtılar.
Siyah bir geceydi, gelinlik tülünden beyaz bir kar yağıyordu, adamın serçe parmağının ucundan kan süzülüyordu. Siyah gecede beyazdan tüle kan damlıyordu. Sokakta da sadece bu renkler kalmıştı, siyah, beyaz ve kırmızı.
Caddeyi bölen caddenin köşesindeydi........
© İnsaniyet
![](https://cgsyufnvda.cloudimg.io/https://qoshe.com/img/icon/go.png)