Örnek Esnaf
Adımlarımı içeriye attığımda dükkanda kimse yok zannettim. Acaba ilgilisi dışarda mıdır diye geçirdim içimden. O esnada, “kimse yok muu?” diye bir söz savurunca dükkanın içerisinde bulunan açık kapıdan orta yaşlı hafif sakallı birisinin “buyurun!” diyen sesini işittim.
-Elimde birkaç tane saat var, pili olmayan, kordonu yapılacak ve tamir edilmesi gereken…
Saatleri aldı, tezgaha koydu, herhangi bir soruya mahal bırakmadan işe koyuldu.
-Kaça mal olur, ne kadar vereceğiz falan dememe de fırsat vermedi.
Saatin birinin içini açtı, küçük bir fırça ile temizlemeye başladı. Arada gözüne yuvarlak bir büyüteç takıp bir şeylere dikkatlice bakıyor işine odaklanmış bir şekilde çalışıyordu.
Ben ise sadece izliyordum. Biraz önce yapmış olduğum tarife ilave olarak gözlerinde mütebessim, simasında insana güven veren bir görünüm vardı. Herhangi bir laf da etmiyor, rikkatli bir şekilde işini yapıyordu.
Sessizliği bozmak bana düşmüştü, bir fırsatını bulup “işleriniz nasıl gidiyor?” diye sordum.
Hiç istifini bozmadı, “alan da o, veren de o, rızıktan zerre kadar şüphem yoktur, hatta bu konuda yorum yapmak bile aslında bana düşmez; hamdolsun” dedi.
Tam cevap verecektim ki, devam etti:
Bundan tam dört sene önceydi, sabah uyandığımda nefes alamadığımı fark ettim. Önce balkona çıktım, sonra banyoya gidip soğuk su ile yıkandım ama hala nefes alamıyordum. Hemen çocukları uyardım ve beni hastaneye götürmelerini söyledim.
Apar-topar gittik, bir damar tıkanıklığı varmış. İlaç tedavisi ile müdahale ettiler, sabah........
© İnsaniyet
visit website