menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yıldönümünde süreç nereye gidiyor?

8 9
23.10.2025

“…tecridi kaldırılırsa gelsin, TBMM’de DEM Grup Toplantısı’nda konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayeti gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılmasının önü de ardına kadar açılsın. Adres İmralı’dan DEM’e uzansın. Hodri meydan buna var mısınız?”

MHP lideri Devlet Bahçeli bu konuşmayı 22 Ekim 2024’de yaptı.

Hemen ertesi gün, 6 yıldır katı bir tecritte tutulan PKK lideri Abdullah Öcalan yeğeni Ömer Öcalan aracılığıyla “Tecrit devam ediyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim” mesajını yolladı.

Bu söylem Bahçeli’nin teklifine verilen bir yanıttı.

Peki o günden bu güne olanlar, kamuoyuna açıkça deklare edilenleri ne denli karşıladı?

İlan edildiği gibi;

Tecrit kaldırıldı mı? Kısmen.

Öcalan TBMM’de DEM grup toplantısında konuştu mu? Hayır.

Öcalan’ın süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekebilmesini sağlayacak koşullar oluşturuldu mu? Pek sayılmaz.

Buna karşılık;

Öcalan örgütüne kendini lağvetme çağrısında bulundu mu? Evet.

Örgütüne silahsız mücadeleyi benimseme çağrısı yaptı mı? Evet.

Bu çağrılara rağmen Öcalan’a umut hakkı tanındı mı? Hayır.

Peki örgütü her iki radikal çağrıya olumlu yanıt verdi mi? Evet.

Hem de güvenlik sorunlarına ve süren operasyonel yönelimlere rağmen topladığı son kongre kararları ile “fesih ve silahsız mücadele” kararını kendi hukukuna göre resmileştirdi mi? Evet.

Örgüt silahları bırakabileceğini gösteren ilk adımı attı mı? Casene mağarasında tüm dünyaya silahları yaktığını gösterdi mi? Evet.

Tüm bu adımlara rağmen Öcalan’a umut hakkı tanındı mı? Hayır.

Adres İmralı’dan DEM’e uzandı mı? Hayır.

Silahları yakanlar........

© İlke TV