menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Alaska görüşmeleri: Vekâlet savaşının bitmeyen gölgesi

6 1
20.08.2025

Trump, Zelenski ve AB liderleriyle yapılan Washington buluşması, barıştan çok emperyalist pazarlıkları ortaya koydu.

ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Alaska’da yaptığı zirve, Ukrayna’daki savaşa son verme iddiasıyla gündeme oturdu. Ancak asıl mesaj, açıklamalardan değil söylenmeyenlerden çıktı. Ardından yapılan Trump-Zelenski görüşmesine AB liderlerinin katılması, ilk görüşmede Zelenski’nin dışlandığı tablonun tekrarını engelledi. Fakat yine de analistler ortada bir anlaşma olup olmadığını ve koşullarını kestiremiyor. Financial Times’ın manşeti manidardı: “Trump-Zelenski görüşmesinin sonucu: daha fazla görüşme.”

Ortaya çıkan tablo, muhtemelen donmuş bir çatışma: Ukrayna için toprak kayıplarının kabullenilmesi ve NATO dışında belirsiz güvenlik garantileri.

Diplomasi mi, tiyatro mu?

Trump ile Putin’in Alaska’da bir araya gelmesi, üç yılı aşkın süredir devam eden Ukrayna savaşına dair yeni bir umut olarak sunuldu. Oysa zirveden çıkan sonuç, savaşın sona erdirilmesinden ziyade, onun nasıl yönetileceğine dair büyük güçlerin pazarlığından ibaretti. Trump’ın, “Anlaştığımız birçok nokta vardı ama anlaşma olana kadar anlaşma yok,” sözleri bu diplomatik tiyatronun en açık özeti oldu.

Ukrayna halkının sesinin masadan dışlanması, görüşmelerin aslında kimler için yapıldığını gösteriyordu. Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin Alaska’daki zirveye davet edilmemesi, savaşın Ukrayna ile Rusya arasında değil, doğrudan Rusya ile Amerika arasında yürütülen bir vekâlet savaşı olduğunun kanıtı niteliğinde.

Savaşın ilk yıllarında bu bir vekalet savaşı değil, Rusya emperyalizme direniyor diyenler şimdi ne düşünüyor acaba? Özellikle görüşmede Trump, Putin’e barış anlaşmasında işbirliği yapmazsa “zor bir durum” ile karşı karşıya kalacağı uyarısında bulunurken!

Zirve öncesinde hem Rusya hem Ukrayna saldırılarını artırmış, ateşkes umutlarını yerle bir etmişti. Rus ordusunun cephedeki ilerleyişi, masadaki gerilimi yükseltti. Bu koşullar altında yapılan “barış pazarlığı”, halkların acısını dindirmekten uzak, yalnızca emperyalist çıkarların hesaplaşması oldu.

Dahası, Trump’ın Savunma Bakanı Pete Hegseth’in “Ukrayna’nın NATO üyeliği ya da 2014 öncesi sınırlarına dönmesi gerçekçi değil” açıklaması, ABD’nin Kiev’den taviz beklediğini gösteriyordu. Buna karşılık Avrupa Komisyonu ve önde gelen Avrupa ülkeleri “uluslararası sınırların zorla değiştirilemeyeceğini” savunarak tepki verdi. Ancak bu açıklamalar da pratikte bir güvence olmaktan uzaktı.

Trump’ın hesapları: Çin’i çevreleme stratejisi

Trump,........

© İlke TV