İLKEDEN | Karanlıkta bir mum olanlara…
Kahvaltını hazırlarken başkalarını da düşün /Güvercinlerin yemini dahi unutma
Kendi savaşının içindeyken bile
Başkalarını düşün
Selamet isteyenleri unutma / Su faturanı öderken rahatça
Başkalarını da düşün
Buluttan su emenleri unutma / Evine döndüğünde birden
Evinde başkalarını düşün mesela / Çadırda yaşayan insanları unutma.
Uzanıp gecenin üstüne yıldızları sayarken
Başkalarını da düşün
Yatacak yeri olmayanları unutma / Sloganlar savururken özgürlüğün için,
Başkalarını da düşün
Söz hakkı olmayanları unutma / Ve sen başkalarını düşünürken uzaktan uzağa
Dön kendine, kendini düşün
Ve de ki;
Karanlıkta bir mum olabilseydim keşke.
Mahmud Derviş (Başkalarını da Düşün)
1941 yılında Filistin’in Akka sahilinin doğusunda yer alan Berve köyünde doğan, yedi yaşındayken köyünü terk edip Güney Lübnan’da yaşayan yüzlerce Filistinli mülteciden biri olmak zorunda kalan Mahmud Derviş’in sesini mi duymuş beyaz tülbentli kadınlar diye düşündüm…
Hiç tanımadan ama belki çok tanıyarak…
Dün İstanbul Tünel meydanında toplanan Barış Anneleri, başkalarını da düşünüyoruz, dedi; karanlıkta bir mum olmak istiyoruz, dedi.
“Bir kez daha sesleniyoruz. Yıllardır süren savaş, çatışma ve inkar politikaları bu topraklara acılar, yoksulluk ve yerinden edilmeler getirdi. Zaman suskun olma zamanı değildir, biz anneler konuşmak zorundayız. Çünkü yakınlarımızı kaybettik, yakınlarımız hapsedildi başka analar ağlamasın istiyoruz, artık canlar yanmasın istiyoruz.
Buradan tüm annelere sesleniyoruz, özellikle çatışmalarda yaşamını yitiren asker annelerine ve diyoruz ki, gelin el ele verelim bir daha hiçbir anne üzülmesin, evlat acısı yaşamasın.
Bizler ömrümüzü barışa adadık, bir kez daha gelsek dünyaya yine barışa adardık ömrümüzü. Bir kez daha bugün burada bir aradayız, barış için söz kurmak için toplandık. 27 Şubat günü açıklanan “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısının sonuna kadar yanındayız ve taleplerimizle birlikte gerekirse kapı kapı çalışıp toplumsal barışın sağlanması için çalışacağız. Şiddetsiz yaşamın inşa sürecinde en çok siyasi partilere görevler düşüyor. Bu süreçte partiler topluma öncülük etmelidir.
Biz istiyoruz ki bu çağrı toplumun tüm vicdan sahiplerine ulaşsın. Kadınlara, gençlere, aydınlara, gazetecilere, toplumsal barışa ses olacak her kesime sesleniyoruz.
Gelin, barışa omuz verelim, barış için elini taşın altına koyanların elini güçlendirelim
Barış bizim ellerimizde büyüyecek. Biz Barış Anneleri,........
© İlke TV
