menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye ve Suriye’deki süreçlere dair

17 1
08.08.2025

Bu süreçler, eski tabirle, bir defteri kebir değildir; yani artılar, eksiler yazılıp sonuca ulaşılamaz. Bu durum genelde siyaset bilimi için geçerlidir. Bu tür süreçlerde yaz bozlar yaşanabilir. Önemli olan, hesabı kapatmak noktasında samimiyet, iyi niyet ve karşılıklı anlayıştır.

Geçmiş deneyimler hesaba katıldığında, tarafların dikkatli ve temkinli olması işin doğası gereğidir. Fakat her şeye rağmen yapıcı yaklaşım işin olmazsa olmazıdır.

Müzakereci demokrasinin babası olarak tanınan Alman siyaset bilimci Jürgen Habermas’ın önemle vurguladığı gibi, demokrasinin özünde tartışmacılık yatar. Sorun şu ki; bugün muhalif kesimin birtakım temsilcileri, bir taraftan demokrasi istediklerini sürekli dile getiriyorlar, diğer taraftan Kürt meselesini bütün yönleriyle tartışmaktan kaçınıyorlar.

Çoğunun demokratikleşme anlayışında, hak-hukuk bağlamında Kürtlere yer yok.

Bir taraftan “Kürt sorunu” neymiş önce demokrasi diyorlar; diğer taraftan mesele Kürtlere gelince, “Bizim bu konudaki duruşumuz nettir, tartışmayız” şeklinde yüksek perdeden söylemler geliştiriyorlar.

Durum böyleyken, kurulan meclis komisyonunun çalışmaya başlaması önemli bir adım. Çünkü artık, kimileri istemese bile, bu işler kamuoyunda da konuşulacak, tartışılacak. Toplumsal mutabakatın sağlanması açısından olması gereken de bu.

Türkiye’deki süreci takip edip, gelişmeleri yorumlamaya, anlamlandırmaya devam edeceğiz.

Her ne kadar komisyonun çalışma alanına doğrudan girmese de, Suriye’deki gelişmeler, defalarca........

© İlke TV