Parmak ucunda geçen bir ömür bir çift sihirli puant ve Sibel Sürel
1976 yılında girdiği Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Devlet Konservatuarı Bale Yüksek Bölümünden 1983 yılında iyi dereceyle mezun olan Sibel Sürel, 1983-1987 yılları arasında Ankara Devlet Opera ve Balesi’nde solist ve başdansçı olarak çalıştı. 1987 yılında aynı zamanda hocası olan Meriç Sümen‘in davetiyle İstanbul Devlet Opera ve Balesi‘ne geçiş yaptı. 1987-1992 yılları arasında sahnelenen tüm eserlerde başrolde dansetti.
Annesinin hiç istememesine rağmen, seçmelerde 500’e yakın çocuk arasından tek seçilerek konservatuara girmeyi başaran dünyaca ünlü Bale Sanatçısı Sibel Sürel, konuğumuz oldu.
Ayla Tığlı: Hoşgeldiniz söyleşimize.
Sibel Sürel: Hoş buldum.
A.T. Yaşam öykünüzden başlayalım isterseniz sohbetimize.
S.S. 1965 yılında İstanbul’da doğdum. Annem de babam da İstanbullular. Baba tarafımın kökenleri Mısır’a dayanıyor. Şöyle ki babaannemin annesi ve babası Kanlıca’daki Hidiv Kasrına Abbas Hilmi Paşanın Mısır’dan göçerken onunla gelen kafileyle geliyorlar. O gün bugündür Kanlıcalıyız.
Babamın işi vesilesiyle daha ben bir yaşında olmadan Ankara’ya taşındık. Daha sonra onlar İstanbul’a döndüler ama, ben Konservatuarda okuduğum için Ankara’da kaldım. Okuluma yatılı olarak devam ettim.
Okula girişim de enteresan… Annem hiç istemedi konservatuara girmemi, zira o zamanlar ortaokul muadiliydi konservatuar. Nasılsa kazanamaz, madem o kadar çok istiyor götürelim dedi babam ve anneannem. 500’e yakın çocuktan bir tek beni aldılar. Tek kişilik sınıf açamayız bunu da almayalım diye konuşmalar da olmuş jüride. Ama İngiliz hoca Türk balesinin emektarlarından …… ben bu çocuğu harcamak........
© Hürses
visit website