Rİskin Erken Teşhisinde Yönetim Kurulunun Rolü
Risk Nedir?
Risk, bir şirketin hedeflerine ulaşmasını olumsuz etkileyebilen bir olayın veya olaylar dizisinin neden olduğu olası kayıplardır.
Bu tanımı ile riskin, hem şirketin mevcut varlıklarını, hem de gelecekteki büyüme fırsatlarının geliştirilmesini içerdiğini ifade edebiliriz. Risk Yönetimi sadece olumsuzluklardan kaçınmayı değil, aynı zamanda olumlu bir şeyler elde etmeyi de hedeflemektedir. Diğer bir ifade ile olumsuzluklara karşı savunmanın yanı sıra fırsatlara karşı hazır olmayı da risk yönetimi ile sağlamak mümkündür.
Riskin yönetim ve gözetimi şirket yönetim kurulları için niçin önemlidir?
Küresel rekabet içinde sürekli büyüme ve gelişmeyi hedefleyen şirketlerin, kurumsal risk yönetimine öncelik verdiği görülmektedir. Hem mevcut varlıklarına, hem de gelecekteki büyümelerine yönelik riskleri en etkili ve verimli şekilde yönetmek, uzun vadede yüksek performans sergilemek için şirketlerin önceliğini oluşturacaktır.
Yönetici ve yönetim kurullarını risk yönetimi konusunda bilinçli olmaya zorlayan çok sayıda etken bulunmaktadır. Yakın geçmişte risk yönetimi ve denetim zafiyetleri sonucu yaşanan çok sayıda kurumsal iflasın izleri hala hafızalarda canlılığını korumaktadır. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de örneklerine tanık olduğumuz kurumsal varlıkların, itibar ve güvenin yok olması, yönetici ve yönetim kurulları için bedeli çok pahalı sonuçlar doğurmuştur.
Elbette, olası riskler sadece iflaslardan ibaret değildir: Bilgisayar korsanları sayesinde güvenlik ve gizlilik riskleri konusundaki farkındalık artmaktadır. Çevrenin kirletilmesi, kamu sağlığı ve güvenliği ile ilgili risklerin tehlikelerini gözler önüne sermektedir. Kurumsal krizlere iyi hazırlanmamak ve acemice tepkiler vermek, itibar zedelenmesi risklerini ortaya koymaktadır.
Dünya Ekonomik Forumu’nun hazırladığı Küresel Riskler Raporu 2024 sonuçlarına göre, bilgi kirliliği ve iklim değişikliği, küresel düzeyde öncelikli riskler arasında yer alıyor.
Söz konusu raporda; olağan dışı hava olaylarının, biyoçeşitlilik kayıplarının, politik ve toplumsal kutuplaşmanın, siber saldırıların, jeopolitik çatışmaların, fırsat eşitsizliğinin, enflasyon, mecburi göç, yaşam maliyeti krizi, hızlı bir şekilde evrilen yapay zekâ tarafından üretilen yanlış ve çarpık bilginin yaratabileceği bilgi kirliliğinin, küresel düzeyde tedarik zincirlerinde salgın, jeopolitik çatışmalar, kutuplaşma, siber saldırılar nedeniyle yaşanabilecek sorunların istikrarsızlık potansiyelini artırabileceğine dikkat çekiliyor.
Risk yönetimi konusunda son yıllarda ortaya çıkan bir diğer gerçek ise hissedar beklentileri ve etkinlikleridir.
Günümüzde birçok kurumsal yatırımcı güçlü risk yönetim uygulamaları talep etmektedir. Şirketler mevcut varlıklarını veya finansal tablolarının doğruluğunu korumayı başaramazlarsa, piyasa değerleri önemli ve ani bir zarar görebilir. Risk yönetim kapasiteleri yetersiz kabul edilen şirketler, sermaye maliyetlerinde artış ile karşı karşıya kalabilirler.
Sonuç olarak; şirketlerin varlıklarını sürdürmesi, sürdürülebilir büyüme, gelir istikrarı, kayıpların maliyetlerinin azaltılması, sürprizlerin önlenmesi, sosyal sorumluluk ve yasal düzenlemelere uyum şirketlerde risk yönetimi ihtiyacını ortaya........
© Hürses
visit website