DİJİTAL PANDEMİ
Günümüz dünyasındaki aşırı dijitalleşmede toplumun, ailenin, bireyin içine girdiği anafordan selim akılla, kalple ve gönülle çıkması çok zor. Duygu sömürüsü yapan filmlerin, kan ve gözyaşı ile şiddet ve gerilim dolu dizilerin çokluğu baş döndürücü durumda. Bütün bunların üzerine sosyal medyanın ve resmi haber kanallarının yoğun haber ve magazin söylemleri altında insanımızın selim akılla kendine ve ailesine ayırdığı vakit çok sınırlı kalıyor.
Asrımızın ve günümüz teknolojik imkanlarının insanımızı boğmasına müsaade etmemeliyiz. Günlük zaruri ihtiyaçların koşturmacası sonrasında aile olarak yemek sofrasında bile bir araya gelemeyen durumdayız. Çocuklar oyunu bırakıp aile olarak bir sofrada yemek yiyemiyorlar. Karınları aşırı acıkmasa ya da def’i hacetine aşırı sıkışmasa oyundan kalkmıyorlar. Bir yemek masasında bile gözler televizyonda. O kanalı açma bu kalsın savaşı da ayrıca ayrı bir sorun. Haberlerin aşırı abartılarak sunulması, laf kalabalığı ve cerbezeli konuşmalarla süslenerek meselenin dakikalarca uzatılması ayrı bir sorun… Bir konu olarak bir yer yanmış, birisi ölmüş, bir yerler kırılmış, dökülmüş, kaza olmuş, bir yerde eylem olmuş, kavga olmuş: Hayatın doğal akışı içinde olması muhtemel olaylar öyle abartılıyor, gereksiz yere öyle nemalandırılıyor ki zaman, kalp ve gönül hırsızlığı yapılıyor. Zamanlar, kalpler ve........
© Hürses
visit website