İsrail Ağzı ile Konuşmak ve Yazmak
1948 yılında Filistin topraklarında, Ortadoğu’da Siyonizm’e ve ABD’nin
çıkarlarına hizmet etmek amacıyla ileri bir karakol olarak kurulan İsrail,
uluslararası hukuku hiçe sayarak, anlaşmalara ve sözleşmelere
aldırmadan, hak, hukuk ve adalet tanımaksızın sivillere saldırıyor. Çoluk
çocuk demeden dünyanın gözü önünde vahşice öldürüyor.
Bugün silahlarını İran’a ve İran halkına çevirmiş durumda.
İsrail’in İran’a saldırması uzun zamandır gündemdeydi. Her iki taraf,
karşılıklı devlet olarak biri birlerine tehditler savuruyor ve sert
açıklamalarda bulunuyordu. Ancak bunun gerçek bir fiziksel saldırıya
dönüşeceğine pek ihtimal verilmiyordu. İsrail, beklenmeyen bir
zamanlamayla saldırıyı başlattı.
Burada önemli bir nokta var: Eğer bir olayda doğrudan veya dolaylı
olarak İsrail aklı varsa ve oyun kurucu pozisyonundaysa, meselenin tüm
ihtimallerini en ince detayına kadar irdelemek zorundayız. Çünkü
İsrail’in dahil olduğu her girişimin, görünen yüzünün ötesinde gizli bir
ajandası bulunur. Bu nedenle olayları sadece yüzeydeki gelişmelerle
değil, perde arkasındaki stratejik hesaplarla okumak gerekir.
Bazı yorumcular, saldırının zamanlamasının tesadüf olmadığını ve İsrail
ile İran arasında danışıklı bir hamle yaşandığını öne sürüyor. “Tam
anlamıyla bir şah-mat hikâyesine tanık oluyoruz” diyenler var.
Bazıları da açık açık İsrail’e methiye düzemedikleri için İsrail ağzı ile
konuşuyorlar ve yazıyorlar...
Kim ne söylerse söylesin, kim nasıl yorumlarsa yorumlasın, İsrail'in
İran'a saldırısı hukuk dışı ve........
© Hür Haber
