menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Lex Ersoy

11 1
02.11.2025

Yeni yargı paketindeki değişiklikleri inceleyebildiniz mi? Mesela ben artık ilamsız icra takibi yapacakken İİK m. 58 senet olmadan sadece borcun sebebine dayanarak takip yapılma imkanının kaldırılmasına sevindim; Borçlu Olmadığın Parayı Ödemek[1]’te bu sistemin sıkıntılarını dile getirmiştik. Yapacak olan gene yapar da, artık TCK m. 207 özel belgede sahtecilik mi olur, yoksa Dernek Kartında Faydasız Sahtecilik[2]’te bahsettiğimiz gibi aslında TCK m. 204 resmi belge sahteciliği mi olur, onlar ayrı mes’eleler. Merak eden Resmi Belge Sahteciliğinde Hata[3] yazımıza bakabilir.

On sekiz yaş altı bireyin kasten işlediği cinayette suça sürüklenen çocuğa indirim yapılmaması gibi bir husus daha var ki, kusur nedir, nasıl olur gibi fakülte ikinci sınıfa göndermek gerekir komisyon üyelerini, şöyle bir daha sindire sindire okusunlar ceza geneli, ya da toptan kaldırsınlar ergin olmayanın indirim hakkını.

Bir madde daha dikkatimizi çekiyor. Cinsiyet değiştirme için gerekli olan yaş sınırını on sekizden yirmi beşe çıkarıyor. Esasen bu çok doğru bir karar. Anglosakson ülkelerinde araba kullanmak için on altı yaşında olmanız yeterlidir de içki içebilmek için yirmi bir yaşınızı beklersiniz. Altı daha çocuktur çünkü. Kıbrıs’ta da Türk vatandaşlarının casinoya girmesi için yirmi beş yaş gerekir. Bizde de kumarhaneler serbestken aynı sınır vardı. Ha kim bunlara uyuyor, o ayrı mes’ele.

Maddede bir ayrıntı daha dikkat çekiyor. Şartları sağlamadan bu ameliyatı yapana hapis cezası var. Olsun tabii kanuna aykırı ameliyat yapana, tabipliğini de elinden alalım da, aynı hapis cezası cinsiyetini değiştiren için de var.

O da olsun. Çocuğu kendisinden koruyalım. Asacaksak biz asalım, sen intihar edemezsin. Gerçi TCK m. 84 intihara yönlendirme suçu var da, faille mağdurun birleşmesi kurtarıyor. Aslında suçtan zarar gören de, o da çok önemli değil.

Tüm bu şartları sağlasak da gene hemen cinsiyetimizi değiştiremiyoruz, ufak bir şartımız daha var; üreme yeteneğinden de yoksun olmamız gerekiyor.

Buraya kadar tamamdı da, burada biraz işler karıştı. Nasıl oluyor, doktora gidiyorum, bir daha hiç çocuğumun olamayacağını öğreniyorum ve cinsiyetimi mi değiştirmeye karar veriyorum? Madem baba olamayacağım, ölmek ne garip şey olmasın, kadın mı olayım diyorum?

Galiba orada üreme yeteneğinden kastedilen iktidarsız olmak, erkekliğini ya da kadınlığını yitirmiş olmak. Böylesi daha az saçma oluyor çünkü; madem artık bir erkek olarak seks yapamayacağım, aktif yaşantıma kadın olarak devam edeyim.

Kusura bakmayın sevgili okuyucular, lafzi yorum yaparak kanun koyucunun amacını anlamaya çalışıyoruz. Gerçi gerekçeye bakarak da anlayabiliriz ama İş Görme Borcunu Yerine Getirmekten Kaçınma[4]’da bu hususu çok eleştirdiğimiz için böyle yapmayacağız.

Acaba bu kanunun anayasa aykırılığını iddia etsek bizim sevgili Anayasa Mahkememiz ne yapardı? Ya da biz nasıl itirazda bulunurduk?

Bu koşul yüzünden üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun olmayan transseksüeller cinsiyetlerini değiştiremediği, bu durumun üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun olanlarla olmayanlar arasında eşitsizliğe yol açtığını, üreme yeteneğinden sürekli olarak yoksun olmayanların cinsiyet değiştirme ameliyatı geçirmeden hayatlarına devam etmeleri beklenemeyeceğinden kuralın ANY m. 10 herkesin kanun önünde eşit olması, ANY m. 17 kişinin maddi ve manevi varlığı dokunulmazlığı ve ANY m. 20 özel hayatın gizliliği ihlali vardır deriz.

Acaba cevabı n’olurdu yüksek mahkemenin?

6216 S.K. (kusura bakmayın çok uzun bir adı var Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun diye, böyle numarasını verip geçeceğim) m. 43 mahkemenin itiraz olarak gösterilen maddelerle bağlı olmak zorunluluğu olmadığı için ANY m. 13 temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması yönünden de inceler kendisini garantiye almak için.

ANY m. 17 herkes; yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz, rızası olmadan........

© Hukuki Haber