menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Borca Batık Şirketten Tahsilat

16 1
25.02.2025

Efendim İşçi Belirsiz Alacak Davası ve Sigortasız İşçinin Ödenmeyen Hakedişi yazılarımızın devamı niteliğinde Patronu Duruşmaya Getirtmek makalemizi de size sunmak istiyoruz lakin anlam bütünlüğü olması açısından eski bir yazımız olan Borca Batık Şirketten Tahsilat Mümkün mü’yü biraz güncelleyerek yayınlamak istiyoruz izniniz olursa;

Bundan iki bin yıl önce Roma İmparatorluğu o zamanki tüm medeniyeti hakimiyeti altına aldı. Her imparatorluk aslında kurulduğu anda yıkılmaya mahkumdur; imparatorluk sürekli genişlemek, yeni yerler fethetmek üzerine kuruludur. Yeni yerler ele geçirecek ki ordusunu besleyebilsin. Fakat bir an gelir ki, hani bize doğal sınırlara ulaşmak diye öğretilen, artık yeni yerler alınamaz ve imparatorluk yıkılmaya başlar. Ta ki yerini yeni bir imparatorluk alana kadar. Roma’dan önce de imparatorluklar vardı, Roma’dan sonra da oldu. Roma’nın asıl özelliği tüm Akdeniz’e hakim olması değil; Almanya’yı bir yana bırakırsak, tüm Kıta Avrupası’nda bizim hala onların iki bin yıl önce kurdukları hukuk sistemini kullanıyor olmamız. Bu sisteme farklı bir şey ekleyeceğimiz zaman da, ki gayet normal hukukun dinamik olduğunu düşünürsek, Roma’da bu çok farklıydı, Romalılar’a anlatamazdınız diye yorum yapıyoruz.

İster ticaret yaptığımız için olsun, ister iş gören olduğumuz için, çoğumuzun başına iş yaptığı şirketten alacağını tahsil edememek gelmiştir. Daha da acısı, şirketin bir mal varlığı olmadığı için alacağımıza kavuşamamamıza rağmen şirketin yöneticilerinin ve sahiplerinin başka şirketler adı altında iş yapmaya devam ettiklerini görmemiz olur. Böyle durumlarda ne şirket sahibinin kişisel mal varlığına ne de diğer şirketlerine gidebiliriz. Bunun sebebi, borca batık da olsa o şirketin sahibinden farklı bir tüzel kişiliğe sahip olmasıdır. Tabii bu bahsettiklerimiz sermaye şirketleri için geçerli. Yoksa şahıs şirketlerinde böyle bir sorun yoktur. Ancak artık kimse de şahıs şirketi açmıyordur. Hele şirket sahibinin şirket borçlarından tüm mal varlığıyla sorumlu olduğu bir kolektif şirket, tek boynuz gibi bir şey.

Şu anda bize çok normal gelen bu durum, çok değil yarım milenyum önce son derece uç bir kavramdı. Ne demek yani, ticareti sen yapıyorsun kanlı canlı bir insan olarak, ama benim muhatabım şirket dediğin senin kendi sermayenden bağımsız bir işletme? Lakin ticaretin gelişmesi gerekiyordu ve tacirler yaptıkları bir hatayla tüm servetlerini kaybedebilecek bir durumda olmak istemiyorlardı. Bu yüzden tüzel kişilik kavramını uydurdular. Daha doğrusu Roma’daki adi şirket ortaklığını biraz güncellediler. Bu Romalılar’a anlatamayacağınız bir durumdu, yazılı andlaşmanın yalancılar için olduğu, sözün her şeyden önce geldiği bir topluma. Hani lafları söz, sözleri senet olanların. Kişinin borcundan dolayı hapsedildiği,........

© Hukuki Haber