Vatandaş bir vekaletname vermek için notere gidiyor. Noter noter "akli meleke raporu" istiyor ve işlem yapmıyor. Vekaletname vermek isteyen başvuran, üniversitede dekanlık yaptığını, profesör olduğunu ve muayenehane işlettiğini açıklamasına rağmen ondan “hukuki ehliyet raporu” ya da basında yazıldığı gibi "akli meleke raporu" istenmesinde ısrar ediliyor. Yani bazı insanlar Nuh der fakat keçi inadıyla Peygamber demez.

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), noterin isteğini "keyfi, orantısız ve ayrımcı bir uygulama" olarak nitelendirerek sorumlu noter hakkında 100 bin TL ceza verdi. Aslında bazı noterlere “ yargı kararları var, haklı bir neden yoksa isteyemezsiniz “ dediğimiz, yargı kararlarını gösterdiğimiz halde bazı noterler işlem “yapmayız” diyorlar. Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmadığı bir ortamda noterinde yargı kararını tanımaması ve mevzuatı uygulamamasını birazda olağan mı karşılamalıyız ?

TİHEK: "Yaşlılık tek başına şüphe gerekçesi olamaz"

TİHEK'in incelemesinde, noterliğin başvuran hakkında hiçbir somut şüphe, ihbar, davranış veya tutanak sunamadığı; rapor talebinin yalnızca yaş nedeniyle sistematik şekilde istendiği saptandı..

Bu konuda yeni değil, Türkiye Noterler Birliği'nin 2003 tarihli genelgesi var.

Genelgede "65 yaş üstünden rutin rapor istenmesinin ayrımcı uygulama olduğu", raporun ancak kişinin davranışları işlem yapma ehliyeti konusunda ciddi şüphe uyandırıyorsa talep edilebileceğini bildiriliyor..

Kamu hizmeti yapan noter de keyfi uygulama yapamaz, şüphe somutlaştırılmalıdır. Ayrıca TİHEK’in haklı olarak dediği gibi : "Yaşlılık tek başına şüphe gerekçesi olamaz"

Şimdi bu sütunlarda 2023 yılında yayınlanan köşe yazımı yeniden aynen yineleme zamanı geldi diye düşünüyorum:

65 YAŞ ÜSTÜ YURTTAŞLARA EZİYET VE TRAJİKOMİK BİR ÖYKÜ

Aslında daha güzel olan çok yaşamak değil dolu dolu yaşamaktır. Geçenlerde Osman Müftüoğlu’nun bir yazısında Alexsis Carel’in: “Amacınız hayatınıza yeni yıllar katmak değil, yıllarınıza yeni, farklı ve daha güzel hayatlar ilave etmekse doğru yoldasınız" ve Ephraim Kishon’a ait "Geride bıraktığınız yıllara bakınca değil, sizi bekleyen yıllara bakınca kendinizi yaşlı hissediyorsanız siz artık yaşlısınız" sözlerine rastladım. Her iki görüşte ne kadar doğru değil mi?

Eskilerin 70 işi bitmiş sözü gibi Cahit Sıtkı Tarancı’nındı: “Yaş otuz beş yolun yarısı eder; Dante gibi ortasındayız ömrün” dizeleri de artık ileri yaşlara taşmış.

Yolun başında olanlara göre 65 yaş üstü........

© Hukuki Haber