ANILAR SEPETİNDEN
Şükran hanımla bir arkadaş aracılığıyla tanışmıştım. Bana, kendisinin yetişkin kızıyla birlikte yaşarken, oğlunun da boşandığını ve sonra mahkeme kararı ile iki çocuğunun velayetini aldığını, çocukların görüşme günlerinde annelerinin yanına gittiğini söylemişti.
Şükran hanım bir süre sonra da; oğlunun çocuklarına bakmakta zorlanması nedeni ile birlikte yaşadıklarını ancak daha sonra oğlunun vefat ettiğini, boşanmış olan gelinin de hiçbir mahkeme kararı olmadan vefat olayından sonra gelip anne sıfatı ile iki küçük çocuğunu alıp gittiğini ve çocuklarla görüşme sağlayamadığını anlatmıştı.
Ben de kendisinin çocuklarla görüşme hakkına sahip olduğunu bu konuda bir dava açması gerektiğini söyledim. Ayrıntılarını anımsamıyorum fakat açılan dava sonunda çocukların velayetini annenin aldığını Şükran hanıma da belirli aralıklarla ve yaz tatili için çocuklarla görüşme hakkı tanındığını bana anlatmıştı.
Yıllar geçmiş ve Şükran hanımın torunları büyümüştü. Şükran hanım İstanbul da mütevazi bir evde yaşıyordu ve ailesinin yardımıyla Akdeniz de bir ilçede küçük mütevazi bir yazlığı vardı.
Kızıyla yaşayan Şükran hanımın en büyük mutluluğu yaz tatilinde iki torununu görüşme hakkı nedeniyle 25 gün kadar yazlık eve götürmesi ve ölen oğluna olan evlat sevgisini torunlarınla paylaşmıştı. Oğlunu yitirmişti fakat şimdi oğlunun yokluğunda iki evlat daha edinmişti.
Şükran hanımın büyük torunu artık 13 yaşlarındaydı. Annesiyle birlikte zor koşullarda bir köyde yaşıyordu. Köyde banyo, sıcak su imkanları sınırlıydı. Kendisi de banyo etmeyi belki de sevmiyordu.
Mevsim yazdı ve çocuklar görüşme hakkını kullanan babaannelerinin yazlığına gelmişlerdi.
Büyük torun mahallede arkadaşlarıyla top oynamıştı. Hava sıcaktı ve çok terlemişti,........
© Hukuki Haber
