TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ HAKKI VE BU HAKKA KAMU MÜDAHALESİNİN SINIRLARI - 3
TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ HAKKINA KAMU MÜDAHALESİ KAVRAMI
Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına müdahale dile getirildiğinde, genellikle başlamış ya da başlamakta olan toplantı ve gösteri yürüyüşlerine müdahale edilerek, bu faaliyetlerin kolluk aracılığıyla dağıtılması akla gelmektedir. Bununla birlikte toplantı ve gösteri yürüyüşüne kamusal müdahale daha geniş kapsamlı bir kavramdır. Bu hakkın kullanılmasından önce, kullanılması sırasında ve kullanılmasından sonra yapılan ya da yapılabilecek kamusal yetki ve görevler de bu kavrama dahildir.
Demokratik toplumlarda toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı sınırsız olmamakla birlikte, bu sınırın nerede başlayıp nerede bittiğinin tespiti her zaman objektif ölçütlerle tespit edilememektedir. Dolayısıyla bu hakka yapılan müdahaleler sıkça tartışma konusu olmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 34. Maddesine göre, herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahip olup toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlandırılabilir. Bu hakkın kullanımın usul ve şartlarının ayrıntıları ise, TVGYK ve ilgili yönetmelikte ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir.
AİHS’nin 11/2. maddesinde ise, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının kullanılması, yasayla öngörülen ve demokratik bir toplum içinde ulusal güvenliğin, kamu güvenliğinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli olanlar dışındaki sınırlamalara tabi tutulamaz; bu madde, silahlı kuvvetler, kolluk kuvvetleri veya devlet idaresi mensuplarınca yukarda anılan haklarını kullanılmasına meşru sınırlamalar getirilmesine engel değildir, hükmü yer almaktadır.
Görüldüğü üzere gerek ulusal gerekse uluslararası hukuk kuralları toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına belli şartlarda müdahale edilmesine izin vermektedir. AİHM, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına yönelik sınırlamaların, sadece bu hakkın kullanılmasından önceki tedbirleri değil hakkın kullanılması sırasında ya da kullanılmasından sonra yapılan işlem ve muameleleri[i]; AYM ise, toplantı hakkındaki “sınırlama” kavramının, ifade özgürlüğünde olduğu gibi sadece hakkın kullanılmasından önceki bazı önleyici tedbirleri değil, hakkın kullanılması sırasında veya kullanıldıktan sonra yapılan muameleleri de kapsadığı tespiti ile bu hususu kararlarına yansıtmıştır (© Hukuki Haber
