İddianame Düzenlenmesi İçin Gerekli-Yeterli Şüphenin Miktarı
Yargılama Yasamızın 170/2. maddesi uyarınca, soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler. Peki yeterli şüphe nasıl ölçülür?
Öncelikle belirtelim ki, maddenin sözünden anlaşıldığı üzere, soruşturma evresinin sonunda toplanan delillerin değerlendirilmesinden bahsedilmektedir. Yani, uygulamada çokça rastlandığı gibi, yeterli şüpheye ulaşınca delillerin toplanması bitirilmemelidir. Cumhuriyet savcısı, ulaşabildiği tüm delilleri toplar. Soruşturma evresinin sonuna geldiği kanaatine varır. Böylece son aşamada tüm dosyayı inceleyip suçun işlendiği noktasındaki şüphenin dava açmak için yeterli olup olmadığına karar verecektir.
Doktrindeki görüşe göre yeterli şüphe, sanığın mahkûm olma olasılığının beraat etme olasılığından daha fazla olmasıdır[1]. Yeterli şüphe için matematiksel ifade kullanarak, mahkûmiyet olasılığının Q olduğunu söyleyen yazarlar mevcuttur[2].
Bu yasa maddesi, Alman Ceza Yargılama Yasasının (StPO) 203. maddesinden alınmıştır. Bu maddede, yeterli şüphe varsa mahkemenin iddianameyi kabul edeceği belirtilmektedir. Yenisey’e göre bu hüküm, Alman doktrininde ’a varan bir derece olarak kabul edilmektedir[3].
Kanımızca, bu noktada matematiksel bir oran verilmesi hatalı olup yeterli şüphe de yanlış tanımlanmaktadır. Bu nedenlerle, ülkemizde beraat oranları, diğer ülkelere nazaran oldukça fazladır.........
© Hukuki Haber
